TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2023
Son
on yıldır, bir kısa süreli konaklama platformu olan Airbnb, uluslararası
literatürde kent sosyolojisi ve kentsel politika alanlarında sıkça tartışılır
bir kavram hâline gelmiştir. Amerika ve Avrupa'da birçok şehirde, Airbnb’nin
kentlerde yaygınlaşmasına ve ölçeğinin hızla büyümesine paralel olarak, söz
konusu platformların mahalleler, yerel topluluklar, konut piyasası, turizm ve
otel endüstrisi üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik bilimsel çalışmaların
sayısı artmıştır. Söz konusu olumsuz etkilerin en büyük nedeni, platformun kent
planlama süreçlerine dâhil edilmemesi ve hukuki düzlemde bir belirsizlik
ortamının var olmasıdır. Son beş yıldır ise birçok şehirde, Airbnb’nin
özellikle konut piyasasında yarattığı sorunların üstesinden gelebilmek için
kısa süreli konaklama platformlarına yönelik düzenlemeler getirilmiştir. Ardından,
söz konusu şehirlerde yeni dijital aktörleri şehir planlama ve politika
geliştirme süreçlerine dâhil eden kent yönetim/yönetişim modelleri, ulusal
programlar ve sivil inisiyatifler ortaya çıkmıştır. Dublin de, Airbnb gibi kısa
süreli konaklama platformlarının ticarileşerek ve profesyonelleşerek konut
piyasasına zarar vermelerini engellemek üzere yasal ve yönetsel düzenlemeler getiren
şehirlerden biridir (bkz. Dublin City Council “Short-term Lettings Regulation”,
2019).[1]
Buna karşın, dünyadaki en önemli turizm destinasyonlarından biri olan İstanbul, Airbnb kullanımı
açısından da ön plana çıkan şehirlerden biri olmasına rağmen, ne hükümet ne de
yerel yönetimler tarafından -kira geliri vergisi dışında- Airbnb’ye
yönelik hazırlanan herhangi bir yasal düzenleme
bulunmamaktadır. Oysa, İstanbul’da Airbnb kullanımına yönelik yapılan ön
araştırmalarda platform kullanımının giderek ticarileştiği ve
profesyonelleştiği gözlemlenmiştir. Bunun yanında, Türkiye’de Airbnb üzerine
yapılan bilimsel çalışmaların neredeyse tamamı turizm, işletme, finans
alanlarında yazılmış, mikro iktisat kuramları ile tüketiciler ve firmalar
üzerinden ilerleyen çalışmalardır. Airbnb’nin şehirlerde konut piyasasında
ortaya çıkardığı sorunlar üzerine konuyu çok yönlü ele alan herhangi bir
çalışma bulunmamaktadır. İstanbul gibi konut sorununun zaten kronikleştiği bir
şehirde, Airbnb kullanımının ticarileşmesi ve konutun metalaşması sürecinde
oynadığı rolü anlayabilmek için, konunun çok yönlü ve çok aktörlü yapısını kavrayabilecek
disiplinler arası bir yaklaşım gerekmektedir. Bu araştırma önerisinin
literatürdeki bu boşluğu gidereceği düşünülmektedir.
Çalışmada, bu kuramsal çerçeve kullanılarak, (a) İstanbul
ve Dublin’de Airbnb kullanımının konut piyasası üzerindeki etkilerinin ve (b) şehir
yönetimindeki farklı paydaşların konutları ve mahalleleri Airbnb'nin artan
profesyonelleşmesinden ve ticarileşmesinden korumak üzere belirledikleri
düzenlemelerin politik ekonomi yaklaşımla incelenmesi önerilmektedir. Airbnb’nin
konut piyasası üzerindeki etkileri; (i) Airbnb’nin Dublin’de
kimler tarafından ve ne amaçla kullanıldığı, (ii) Airbnb’nin uzun vadeli
kiralanabilir konut stoku üzerindeki etkisi, (iii) Airbnb’nin kiralık konut
fiyatları üzerindeki etkisi açısından incelenecektir. Şehir yönetimindeki
farklı paydaşların Airbnb’ye yönelik belirledikleri düzenlemeler ise; (i)
sürece dâhil olan aktörler, (ii) uygulama araçları, (iii) yöntemleri, (iv)
denetim biçimi, (v) başarı düzeyi ve (vi) uygulama-yaptırım açısından karşılaştıkları
zorluklar açısından incelenecektir. Araştırmada, tamamlayıcı karma araştırma yöntemi
kullanılacaktır. Veri kaynakları olarak ikincil kaynaklar (InsideAırbnb, AirDNA
veri tabanlarından, gov.ie: Department of Housing, Local Goverment and Heritage’ın
Housing for All Programı’ndan, RTB Araştırma ve Veri Merkezi’nden temin edilen
veriler) ve alandan ilgili tarafları temsil eden kişiler ile yapılacak yarı
yapılandırılmış görüşme yoluyla toplanacak birincil kaynaklar kullanılacaktır.
Birincil veriler, metin analizi ve içerik çözümlemesi gibi niteliksel veri
analiz yöntemleriyle incelenecektir.
Yapılan incelemeler sonucunda Dublin ve İstanbul’da Airbnb kullanımının konut piyasası üzerindeki etkileri, kentlerin kendi iç dinamikleri de (nüfus, sosyo-ekonomik, mekânsal, kültürel yapı vb. bileşenleri) göz önünde bulundurularak değerlendirilecektir. Bunun sonucunda, İstanbul için Airbnb kullanımına yönelik kentsel politikalar ve kavramsal planlama önerileri geliştirilecektir. Çalışma alanı olarak İstanbul ve Dublin’in seçilme nedenleri, (i) her iki şehrin de ülkedeki en yüksek Airbnb kullanım oranına sahip olması, (ii) şehirlerin ekonomik kalkınma planlarında kentsel turizm sektörünün önemli bir yer tutuyor olması, (iii) her iki şehrin de ülkedeki en gelişmiş ve en kalabalık şehirler olması, (iv) her iki şehirde de ekonomik olarak karşılanabilir kiralık konut sorunu yaşanıyor olmasıdır.[2] Airbnb gibi platformlar hem sayı hem de ölçek itibari ile küresel bir biçimde tüm dünyaya yayıldığı için bu tür platformların şehir yönetimleri tarafından nasıl ele alındığına dair ampirik çalışmaları “karşılaştırmalı” şekilde yürütmek önemli görülmektedir. Airbnb’nin şehirlerdeki düzenlenmesi ve konut piyasası üzerine etkileri konusunda İstanbul ve yurt dışındaki herhangi bir şehrin karşılaştırmasına ilişkin bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Bu noktada da araştırmanın literatüre katkı sunacağı ve yurtdışı ile ikili işbirliğine dayanan araştırmaları destekleyeceği düşünülmektedir. Ek olarak, Airbnb, bilgi teknolojilerinin çok hızlı gelişmesinden ötürü ortaya çıkan yasal boşluklardan yararlanarak başarıya ulaşmış platformlardan biridir. Dolayısıyla Airbnb’nin kentsel yaşamda ortaya çıkardığı sorunlar salt ekonomi, hukuk ya da şehircilik gibi tek bir disiplin çerçevesinden kolayca anlaşılamayan veya yorumlanamayan bir olgudur. Bu bağlamda, bu araştırma önerisinin Dublin Şehir Üniversitesi, Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Hukuk ve Devlet Okulu’nda (Dublin City University, Faculty of Humanities and Social Sciences, School of Law and Government) siyaset bilimi, konut politikaları, yönetim alanında araştırmalarını sürdüren Dr. Valesca Lima’nın danışmanlığında disiplinler arası bir yaklaşımla verimli bir şekilde tamamlanacağı düşünülmektedir.
[1] Bu düzenlemeler
hükümetin belirlediği “kira baskı bölgeleri”nde geçerlidir.
[2] İrlanda’nın Kira Baskı
Bölgeleri (Ireland’s Rent Pressure Zones), ülkenin kiraların en yüksek ve
yükseldiği ve hanelerin uygun fiyatlı konaklama bulmakta en büyük zorluk
çektiği bölgelerde yer alan alanlardır. Dublin de bu alanlardan biridir.