ART/ICLE: Journal of Art and Design, vol.5, no.1, pp.15-36, 2025 (Peer-Reviewed Journal)
Purpose: Adequate natural lighting and
thermal comfort, key components of sustainable spatial design, can be
effectively managed using sunshades. There has been considerable interest in
how mashrabiya, a traditional element of vernacular architecture that serves as
a form of sun shading, is incorporated into contemporary designs. This study
explores the integration of mashrabiya, a traditional architectural feature,
into modern design practices, with a focus on sustainability.
Conceptual Framework: Currently, there is a growing demand
for sustainable solutions across various design fields, with a particular
emphasis on architectural elements that reflect cultural values and offer
environmental advantages. The mashrabiya, which was originally used for shading
and ventilation in hot, dry climates, serves as a prime example of sustainable
design principles. This research explores the historical importance,
technological developments, and possible uses of mashrabiya in both traditional
and contemporary architecture, especially regarding its impact on daylighting
design. It assesses how effective mashrabiya is in improving lighting quality,
maximizing natural daylight, and enhancing the cultural identity of
architectural settings in different parts of the world. By incorporating
mashrabiya into modern designs, architects can pay tribute to traditional
methods while tackling current environmental issues.
Method: This study employed
qualitative research methods with data collected through document analysis.
Within the framework of sustainability, buildings worldwide related to the
subject were examined, focusing on the materials and methods used in both
vernacular and modern applications of mashrabiya. The study evaluates
sun-shading applications that control natural lighting and provide thermal
comfort by analyzing the materials and construction methods used from the past
to the present. Aspects of sun shading, including the type of pattern, whether
it is fixed or movable, and whether it is two-dimensional or three-dimensional,
were examined through various examples.
Findings: In local architecture,
designs are primarily categorized into two types: plain and projected
mashrabiya. Although five distinct patterns are commonly recognized, there are
instances in which these patterns are combined. The density of the patterns and
textures directly influence the interior lighting and light direction. The
patterns analyzed in vernacular architecture can be viewed as two-dimensional
sunshades and fixed elements. In modern applications, two design types have
been identified: shape-variable and parametric mashrabiya. The examples
discussed include moving elements; in the first case, a two-dimensional moving
sunshade is referenced, whereas in the second case, a three-dimensional moving
sunshade is described. In vernacular architecture, sunshades are typically
constructed from wood, whereas modern applications utilize a variety of
materials including metal and wood.
Conclusion: Initially, thermal comfort was achieved using
sunshades and water pots. In contemporary examples of mashrabiya, only sunshade
features are used. Traditionally composed of two-dimensional fixed elements,
mashrabiya have evolved to incorporate movement in modern applications. Today,
it is not only referred to as a shading device but also as an adaptive facade
system. With the incorporation of various materials and integration of moving
components, these advanced versions differ significantly from traditional
designs. In modern applications, shape-variable mashrabiya can be more closely
associated with examples found in vernacular architecture.
Amaç: Sürdürülebilir
mekânsal tasarımın temel bileşenleri olan yeterli doğal aydınlatma ve termal
konfor, güneş kırıcılar kullanılarak etkili bir şekilde yönetilebilir. Yerel
mimarinin geleneksel bir unsuru olan ve bir tür güneş kırıcı işlevi gören meşrebiyenin
çağdaş tasarımlara nasıl dahil edildiğine dair kayda değer bir ilgi söz
konusudur. Bu çalışma, geleneksel bir mimari özellik olan meşrebiyenin
sürdürülebilirlik odaklı modern tasarım uygulamalarına entegrasyonunu
araştırmaktadır.
Kavramsal Çerçeve: Günümüzde, kültürel değerleri yansıtan ve
çevresel avantajlar sunan mimari unsurlara özellikle vurgu yapılarak, çeşitli
tasarım alanlarında sürdürülebilir çözümlere yönelik artan bir talep söz
konusudur. Başlangıçta sıcak ve kuru iklimlerde gölgeleme ve havalandırma
amacıyla kullanılan meşrebiye, sürdürülebilir tasarım ilkelerinin en iyi
örneklerinden biridir. Bu araştırma, meşrebiyenin tarihsel önemini, teknolojik
gelişmelerini ve hem geleneksel hem de çağdaş mimarideki olası kullanımlarını,
özellikle de gün ışığı tasarımı üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Araştırma,
meşrebiyenin aydınlatma kalitesini artırmada, doğal gün ışığını en üst düzeye
çıkarmada ve dünyanın farklı bölgelerindeki mimari ortamların kültürel
kimliğini geliştirmede ne kadar etkili olduğunu değerlendirmektedir. Mimarlar,
meşrebiyeyi modern tasarımlara dahil ederek bir yandan geleneksel yöntemlere
saygı gösterirken diğer yandan da güncel çevre sorunlarının üstesinden
gelebilirler.
Yöntem: Çalışmada
nitel araştırma yöntemleri kullanılmış ve veriler doküman analizi yoluyla
toplanmıştır. Sürdürülebilirlik çerçevesinde, dünya genelinde konuyla ilgili
yapılar incelenmiş, meşrebiye özelliklerinin hem yerel hem de modern
uygulamalarında kullanılan malzeme ve yöntemlere odaklanılmıştır. Doğal
aydınlatmayı kontrol eden ve termal konfor sağlayan güneş kırıcı uygulamaların
değerlendirildiği çalışmada, geçmişten günümüze kullanılan malzemeler ve yapım
yöntemleri analiz edilmiştir. Desen türünün, sabit ya da hareketli olması, iki
boyutlu ya da üç boyutlu olması gibi güneş kırıcı unsurlar çeşitli örnekler
üzerinden incelenmektedir.
Bulgular: Yöresel mimaride düz ve çıkma
meşrebiye olarak iki ana
kategoride tasarımlar gruplandırılmaktadır. Yaygın olarak beş farklı desen
tanınmakla birlikte, bu desenlerin birleştirildiği örnekler de vardır.
Desenlerin ve dokuların yoğunluğu, iç aydınlatmayı ve ışık yönünü doğrudan
etkiler. Yerel mimaride analiz edilen desenler, iki boyutlu güneş kırıcılar ve
sabit elemanlar olarak görülebilir. Modern uygulamalarda iki tasarım türü
tanımlanmıştır: şekil değiştirebilen meşrebiye ve parametrik meşrebiye. Ele
alınan örnekler hareketli elemanlar içermektedir; ilk durumda iki boyutlu
hareketli bir güneş kırıcıya atıfta bulunulurken, ikinci durumda üç boyutlu
hareketli bir güneş kırıcı tarif edilmektedir. Yerel mimaride güneş kırıcılar
tipik olarak ahşaptan inşa edilirken, modern uygulamalarda metal ve ahşap da
dahil olmak üzere çeşitli malzemeler kullanılmaktadır.
Sonuç: Başlangıçta, termal konforu
güneş kırıcılar ve su küplerinin kullanılması ile sağlayan meşrebiyenin
günümüze yansıyan örneklerinde yalnızca güneş kırıcı özelliği kullanılmaktadır.
Geleneksel olarak iki boyutlu sabit elemanlardan oluşan meşrebiye, modern
uygulamalarda hareketi de içerecek şekilde evrim geçirmiştir. Günümüzde sadece
bir gölgeleme elemanı olarak değil, aynı zamanda uyarlanabilir bir cephe
sistemi olarak da anılmaktadır. Çeşitli malzemelerin bir araya getirilmesi ve
hareketli bileşenlerin entegrasyonu ile bu gelişmiş versiyonlar geleneksel
tasarımlardan önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Modern uygulamalardaki
şekil değiştirebilen meşrebiye, yerel mimaride bulunan örneklerle daha yakından
ilişkilendirilebilir.