Realizmin Ahlak Anlayışı: Kuzey Kore’nin Bölünmüş Aileler Sorununa Yaklaşımı


Akçadağ Alagöz E.

VIII. YILDIZ ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 23 - 24 Aralık 2021, ss.133

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Sayfa Sayıları: ss.133
  • İstanbul Gelişim Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Realistler, güç politikası kapsamında ele aldıkları uluslararası siyaset ile ahlaki davranış/normatif ilkeler arasında bir ikilem görme eğilimindedirler. Bu sebeple, ahlaki yaklaşımlar uluslararası ilişkilerin analizinde kapsam dışı bırakılmış ve ahlakın dış politika yapımı sürecinde etkili olmadığı görüşü ön plana çıkmıştır. Realistlere göre her devletin kendi varlığını ve çıkarlarını korumaya çalıştığı anarşik bir uluslararası sistemde, devletlerin temel amacı güçlerini artırmaktır. Bu sebeple dış politika söz konusu kaygılarca şekillenen ve hukuk ve ahlakın uygulanabilir olmadığı bir alan olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma realizmin söz konusu ahlak anlayışı kapsamında, bölünmüş Kore Yarımadası’ndaki en temel meselelerden biri olan parçalanmış aileler sorununu Kuzey Kore yönetiminin nasıl ele aldığı ve insancıl boyutuyla öne çıkan bu meseleyi nasıl bir dış politika enstrümanı olarak kullandığı sorularına odaklanmaktır. 1950-53 yıllarındaki Kore Savaşı sonunda yarımadanın ikiye bölünmesiyle oluşan ve bugün halen geçerliliğini koruyan durum beraberinde sadece güvenlik sorunlarını değil, aynı zamanda insani sorunları da getirmiştir ki bu sorunlardan en önemlisi bölünmüş ailelerdir. Günümüzde birbirinden ayrılmış iki farklı ülkede yaşayan ve ya aynı aileye mensup ya da akraba olan kişilerin mevcut konjonktürde görüşme, hatta iletişim kurma imkanı dahi bulunmamaktadır. Söz konusu aileler ancak gerçekleşmesi doğrudan Kuzey ve Güney Kore arasındaki ilişkilerin dönemsel durumuna bağlı olan aile buluşmalarında oldukça nadir biçimde bir araya gelebilmektedir. Güney Kore’nin bölünmüş ailelere ilişkin bilgi sistemine kayıtlı yaklaşık 50.000 kişi Kuzey’deki akrabalarıyla görüşmek için beklemekte olup bu kişilerin ortalama yaşının 81 olması sorunun çözümünün aciliyetini göz önüne sermektedir. Fakat bölünmüş aileler meselesini Kore’nin yeniden birleşme sorunu çerçevesinde değerlendiren Kuzey Kore yönetimi, meseleyi insani bir sorun olarak ele almamanın yanı sıra, mevcut siyasal rejimin sürekliliğini sağlamak adına Kuzey Korelilerin dış dünyayla özellikle de Güney Korelilerle iletişimini sınırlama eğilimindedir. Öte yandan Pyongyang’ın aile görüşmelerini Güney Kore’ye yönelik pragmatik politikası çerçevesinde araçsallaştırdığı görülmektedir. Zira Pyongyang bölünmüş aileler konusunda adım atmak için çoğunlukla ekonomik nitelikli taleplerinin karşılanmasını şart koşmaktadır. Bu bulgular ışığında, pragmatizm ve reel politik gerçekler çerçevesinde hareket eden ve mevcut rejimin devamını varoluşsal çıkar addeden Kuzey Kore yönetiminin ahlaki/normatif değerleri göz ardı eden yaklaşımının sorunu çözümsüz kıldığı sonucuna ulaşılmaktadır.