Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Dergisi, no.19, pp.70-89, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
This study focuses on the evaluation of the idealised features of the new media in
terms of the public sphere, within the framework of Zygmunt Bauman’s views, by examining
the connection between the public sphere and the new media. In broad terms, the notion of
public sphere represents a certain area in social life in which public opinion can be formed. The
notion of public sphere has been discussed by many scholars. The limits of the notion of public
sphere and whether public sphere has qualitatively or spatially expanded due to the emerging
technologies have been the main subjects of debate in the scholarship. New media has been the
focal point of these discussions and various approaches have been adopted by the scholars.
Zygmunt Bauman’s views, accordingly, is substantial in terms of the relationship between public
sphere and new media. The topics such as the transformation of the quality of public sphere, the
loss of public side in personal issues, public sphere without an actor, and individuals losing their
sense of criticism require a reconsideration of new media as a public sphere.
Bu çalışma, kamusal alan ile yeni medya arasındaki bağlantıyı irdeleyerek Zygmunt
Bauman’ın görüşleri çerçevesinde yeni medyanın idealize edilmiş özelliklerinin kamusal alan
açısından değerlendirilmesine odaklanmaktadır. Kamusal alan kavramı, en genel anlamıyla,
toplumsal yaşamda kamuoyunun oluşturulabildiği alanları betimlemektedir. Kamusal alan,
günümüzde pek çok farklı araştırmacı tarafından ele alınmış bir kavram olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu eğilimle birlikte kamusal alan kavramının sınırları ve yeni teknolojilerle
kamusal alanın niteliksel veya mekânsal olarak genişleyip genişlemediği önemli bir tartışma
konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni medya, sağladığı özelliklerle söz konusu tartışmaların
odak noktası olurken çeşitli araştırmacıların konuya yönelik bakış açısı da farklılaşmaktadır.
Bu anlamda kamusal alan ve yeni medya ilişkisi göz önüne alındığında literatürde özellikle
Zygmunt Bauman’ın görüşleri önemlidir. Bauman’ın değindiği özel alanın niteliğinin dönüşmesi,
bireysel sorunların kamusal yönlerinin yitirilmesi, kamusal alanın aktörsüz kalması ve bireyin
eleştirelliğini yitirmesi gibi konular, bir kamusal alan olarak yeni medya üzerine yeniden
düşünmeyi gerektirmektedir.