6th International New York Academic Research Congress, New York, New York, Amerika Birleşik Devletleri, 15 Kasım 2022, ss.131-133
Ülkelerin beşerî sermayelerindeki artış, üretim faktörlerinin etkin ve verimli
kullanılmasını sağlayarak sermaye yatırım oranlarını artırarak büyüme ve
kalkınmalarını temin etmektedir. Toplumun yarısını oluşturan kadın bireylerin
iktisadi faaliyetlere dâhil edilmemesi, ülkelerin büyüme ve kalkınmalarını sekteye
uğratarak toplumsal refahı etkileyen önemli bir aksamadır. Kadın iş gücüne katılım
oranı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi sınamayı amaçlayan bu çalışmada
istihdam yaratmayan bir büyüme yaşayan Türkiye ele alınarak 1990-2021 dönemine
ait UNDP’den alınan Kadın iş gücüne katılım oranı (%15 yaş ve üstü, yıllık) verileri
ile Dünya Bankası’ndan alınan GSYİH büyümesi (% yıllık) verileri çeşitli analizlere
tâbi tutulmuştur. Elde edilen bulgulara göre, kadınların iş gücüne katılım oranının
istatistiksel olarak anlamlı olduğu ve ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği
tespit edilmiştir. Kadınların işgücüne katılım oranındaki %1'lik artış, büyümede
%0,12'lik bir artışa neden olmaktadır. Değişkenler arasında nedensellik ilişkisini
sorgulamak amacıyla uygulanan Granger Nedensellik Testi’nden elde edilen
bulgulara göre ise GSYİH’den kadın istihdamına doğru tek yönlü nedensellik
olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, tipolojiyi genişletmek yanısıra cinsiyete
dayalı tercihlerin ve engellerin, ekonomik büyüme ve beraberinde toplumsal refaha olumsuz etkisini vurgulama açısından önemlidir.