Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanelerinde Sosyal Hizmetin Güvenlikleştirilmesi: Risk, Tehlikelilik ve Kurumsal İktidar


Creative Commons License

Yücel Atalay Y. G.

4. INTPOLSEC Uluslararası Güvenlik Kongresi, Çanakkale, Türkiye, 15 - 16 Mayıs 2025, ss.117, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Çanakkale
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.117
  • İstanbul Gelişim Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanelerinde Sosyal Hizmetin Güvenlikletirilmesi: Risk, Tehlikelilik ve Kurumsal ktidar

Bu bildiri, yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanelerinde güvenlik politikalarının nasıl kavramsallatırıldıını ve sosyal hizmet uzmanlarının bu kurumsal güvenlik rejimi içindeki konumlarını incelemektedir. Suç, ceza ve akıl hastalıı arasındaki iliki, ruh saı, ceza adaleti ve sosyal hizmetin kesiiminde kritik bir mesele olarak karımıza çıkmaktadır. Geleneksel olarak bireyleri güçlendirme ve toplumsal adaleti salama misyonuna sahip olan sosyal hizmet meslei, giderek güvenlik odaklı bir paradigma içinde yeniden tanımlanmakta ve bu dönüüm sosyal hizmet uzmanlarının rollerini önemli ölçüde dönütürmektedir.

Risk yönetimi ve suçun tekrarını önleyici mekanizmalar, sosyal hizmetin pratik hedefleri arasında uzun süredir yer alsa da, adli psikiyatri hastalarının suç-ceza sisteminden çıkmış olmalarına ramen “tehlikelilik” ekseninde deerlendirilmesi, onların yalnızca salık ve bakım nesneleri olarak deil, aynı zamanda kalıcı bir güvenlik riski olarak konumlandırılmalarına yol açmaktadır. Bu çerçevede, Giorgio Agamben’in istisna hali kavramı ve Judith Butler’ın kırılgan hayat teorisi, adli psikiyatri balamında sosyal hizmetin dönüümünü, etik, politik ve kurumsal boyutlarıyla anlamak için önemli kavramsal araçlar sunmaktadır.

Sosyal hizmet uzmanlarının yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanelerindeki ilevleri, mevzuat çerçevesinde tehlikelilik deerlendirmesi, risk analizi ve güvenlik politikalarının uygulanması gibi alanlara yönelmektedir. Ancak bu süreç, yalnızca adli psikiyatri hastalarının kırılganlıını pekitirmekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal hizmet uzmanlarını da giderek devletin güvenlik mekanizmalarına entegre ederek mesleki özerkliklerini aındırmakta ve onları da kırılgan hale getirmektedir. Bu balamda, sosyal hizmetin “güvenlikletirilmesi,” mesleki bir dönüüm olmanın ötesinde, daha geniş bir toplumsal yönetim biçimi ve kurumsal iktidar pratiinin yeniden yapılandırılması olarak ele alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri, Sosyal Hizmet, Güvenlikletirme

The Securitization of Social Work in High-Security Forensic Psychiatric Hospitals: Risk, Dangerousness, and Institutional Power

This paper examines how security policies are conceptualized in high-security forensic psychiatric hospitals and the positioning of social workers within this institutional security regime. The relationship between crime, punishment, and mental illness emerges as a critical issue at the intersection of mental health, criminal justice, and social work. Traditionally dedicated to empowering individuals and ensuring social justice, the social work profession is increasingly being redefined within a security-focused paradigm, significantly transforming the roles of social workers.

While risk management and mechanisms to prevent recidivism have long been practical goals of social work, the fact that forensic psychiatric patients, despite having exited the criminal justice system, are assessed based on the axis of “dangerousness” leads to their positioning not only as objects of care and treatment but also as a permanent security risk. In this context, Giorgio Agamben’s concept of the state of exception and Judith Butler’s theory of precarious life provide crucial conceptual tools for understanding the transformation of social work in forensic psychiatry in its ethical, political, and institutional dimensions.

The functions of social workers in high-security forensic psychiatric hospitals are increasingly directed towards areas such as dangerousness assessment, risk analysis, and the implementation of security policies within the framework of regulations. However, this process not only reinforces the precariousness of forensic psychiatric patients but also integrates social workers into the state’s security mechanisms, eroding their professional autonomy and rendering them precarious as well. In this regard, the “securitization” of social work should be considered not merely as a professional transformation but as the restructuring of a broader form of social governance and institutional power.

Keywords: High-Security Forensic Psychiatry Hospitals, Social Work, Securitization