MEDYA, İLETİŞİM VE ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ, Aslı Yapar Gönenç-Çağla Kaya İlhan, Editör, Nobel Yayınevi, Ankara, ss.1-16, 2022
İletişim araştırmalarında kullanılan paradigma ve metodolojiye bakıldığında, uzun yıllardır bu alandaki araştırmaların hemen hemen aynı bilimsel
yöntem ve modellerle gerçekleştirildiği, yöntembilimsel anlamda dikkat çekici
bir dönüşümün olmadığı, bir tıkanmışlığının yaşandığı açıktır. Alanın ayrı bir
disiplin olarak belirmeye başladığı yıllarda kullanılan içerik analizi, saha araştırması, laboratuvar araştırması, söylem çözümlemesi gibi yöntemlerin -bazı
alternatif yöntemlerle birlikte- hâlâ yoğun bir şekilde kullanıldığını söylemek
yanlış olmayacaktır.
Kısaca ifade etmek gerekirse, yukarıda detaylıca ifade edildiği gibi gerek
yurt dışında gerek Türkiye’de olsun kitle iletişim araştırmalarında bir tıkanmışlık yaşanmaktadır. Yığınlarca birbirine benzer yöntem ve üsluplar yürütülen fakat farklı sözcüklerle ifade edilen bilimsel araştırma sonuçları mevcuttur. Çoğu ampirik yöntemlerle gerçekleştirilen bu araştırmalar genellikle
“olan”la ilgilenmekte ve geleceğe yönelik yani “olması” gerekene yönelik çıkarım, tahmin ve çözümlerden uzak kalmaktadır. O yüzden materyalist felsefeye
dayalı paradigmadan vazgeçilerek yani oyunun kurallarının değiştirilerek devam edilmesi, belki daha uzun vadede geçerli ve güvenilir bilimsel sonuçların
otaya çıkmasını sağlayacaktır.