3. Uluslararası Sinema Sempozyumu, Lefkoşa, Kıbrıs (Kktc), 6 - 10 Kasım 2023, ss.11-12
Kendine has üretim ve gösterim modeliyle 1960’lı yılların başından 70’li yılların ortasına kadar
birçok alanda Altın Çağı’nı yaşayan Türk sinemasının Yeşilçam dönemi, 70’li yılların ikinci yarısından sonra durgunluk yaşamaya başlamıştır. Sonraki yıllarda da Yeşilçam’ın düşüşüne ve bir
dönemin kapanmasına tanıklık edilmiştir. 1970’li yıllarda yaşanan siyasal problemler ve sosyal
değişiklikler; bunun yanı sıra ekonomik alanda yaşanan sıkıntılar, henüz endüstrileşememiş ve
yeni yeni sektörleşme yönünde eğilim gösteren dönemin sinema sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Ayrıca, toplumsal karışıklıklar, bozulan güven ortamı ve televizyonun evlerde yaygınlaşmasıyla kaybedilen Yeşilçam’ın aile seyircisi, yerli sinema sektörünü olumsuz yönde etkileyen
dönemin diğer gelişmeleridir. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda, Türk seyircisi sinema salonlarını terk etmeye başlamış ve sinema sektörünün girmiş olduğu dar boğaz giderek derinleşmiştir. Özellikle, dönemin küçük yapım evleri sektörün içerisine girdiği bu dar boğazdan kurtulmak
için çareyi “erotik filmlere” yönelmekte bulmuştur. Söz konusu bu durum ise Yeşilçam’da erotik
film furyasının doğmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, Yeşilçam sinemasının son döneminde
tanıklık edilen 1975-1980 yılları arasındaki erotik film furyasının işletmelerdeki işleyişine odaklanmaktadır. Bu bağlamda, Yeşilçam’ın “erotik furya” döneminde sinema makinistliği yapmış
kişilerle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Dönemin film makinistleri, Yeşilçam’ın erotik film furyası döneminde sinema salonlarının işleyişinde ve filmlerin gösteriminde kilit bir
rol üstlenmişlerdir. Dolayısıyla Türkiye’deki film makinistlerinin tanıklıkları Türk sinema tarihi yazımında önemli hale gelmektedir. Çalışma, 1970 ve 1980 tarihleri arasında Türkiye’deki sinema
işletmelerinde çalışmış film makinistleri sınırlandırılmıştır. Bu doğrultuda, zincirleme örneklem
yöntemiyle ulaşılan yirmi dört film makinistiyle görüşülmüştür. Bulgulara göre, erotik film gösteren sinema işletmelerinin gelirlerinin arttığı; aile sineması olarak kabul edilen sinema işletmelerinin ise seyirci sayılarının düşmesinden dolayı zarara uğradığı, kapandığı ya da zorunlu olarak
erotik film gösterimine yöneldiği anlaşılmıştır. Film makinistlerinin erotik furya döneminde gözaltına alınma, ceza alma, iş akdinin feshedilmesi gibi çalışma koşulları bakımından en riskli görevi üstlendiği; işletme sahiplerinin özellikle polis baskınlarında sorumluluğu film makinistlerine
attığı saptanmıştır. Bununla beraber, furya döneminde işletmelerin ve makinistlerin baskınlara
karşı çeşitli güvenlik mekanizmaları uyguladıkları, işletmelerin çeşitli afişler ve sinema önü sözlü
duyurularla erotik film oynattıkları tespit edilmiştir. İşletmecilerin, film makinistleri aracılığıyla
erotik ya da erotik olmayan filmlerin içine porno görüntüler (parçalar) koyduğu bulgulanan çalışmada, söz konusu parçaların sinemalara gizlice ve sistem dışı olarak geldiği ortaya konulmuştur.
Seyircilerin film seyir anında araya atılan erotik parça filmleri beklediği ve parça filmden sonra
sinemayı terk ettiği; işletmecilerin bu yöntemle gün içinde çok fazla seans oynatarak gelirlerini
arttırdığı tespit edilmiştir.