21. yüzyılda medya içeriklerinin kullanımına yönelik bireysel tüketimler radikal değişimler gösterirken aynı zamanda izleme pratikleri de gelenekselden dijitale dönüşmekte ve aşırı izleme motivasyonları belirginlik kazanmaktadır. Özellikle dizi içeriklerinin tüketilmesinde gözlemlenen bu değişiklik toplumsal grupların belirlediği sosyal statü göstergesine dönüşmekte ve orta sınıfın boş zaman pratiklerinde önemli bir yer haline gelmektedir. Netflix’in son bir yıl içindeki üye sayısında yaşanan dramatik artış da bu sosyal statü olgusunu desteklemektedir. Bu noktada yapılan bu çalışmadaki temel amaç; bir orta sınıf tanımlaması yapmak değil, özellikle dijital teknolojilerin yaygınlaşması ile birlikte bir orta sınıf boş zaman etkinliği olarak televizyon izleme pratiğinde meydana gelen değişimi tüketim ve yaşam tarzı bağlamlarında değerlendirmektir. Çalışmanın çıkış noktasını Weber’in sosyal statü ve Bourdieu'nun sınıf habitusu kavramları çerçevesinde sosyal sınıfların tüketim alışkanlıklarında alt sınıfların üst sınıfları taklit ederek kendilerini farklı sunma çabalarına benzer şekilde ortaya çıkan değişimi görünür kılmak düşüncesi oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmada günümüzde, sosyal grupların boş zaman etkinliğini dijital medya platformları aracılığıyla deneyimleyip geleneksel medyada üretilen programlardan farklılaşmaya çalışıp çalışmadığının ve boş zaman etkinliğini dijital medya platformu üzerinden üretme süreçlerinin bulgulanması amaçlanmaktadır. Bu verilere ulaşılması amacıyla, çalışmada 12 (on iki) kişi ile derinlemesine mülakat yöntemiyle görüşme yapılmıştır. Katılımcıların sosyal statü sıralamasında alt statü grubunda kendilerini konumlandırma endişelerinin yoğunluğu nedeniyle geleneksel medya tüketimini olumsuzladıkları ve kendilerini kültürel sermaye boyutunda daha nitelikli gördükleri üst sınıfa ait olarak değerlendirdikleri sonucuna ulaşılmıştır.
In the 21st century, while individual media consumption shows radical changes, at the same time, watching practices are transforming from traditional to digital and over-watching motivations are also becoming evident. This change, especially observed in the consumption of TV series content, turns into a social status sign determined by social groups and becomes a notable place in the leisure practices of the middle class. The dramatic increase in Netflix's number of members in the last year also supports this social status phenomenon. In this context, the main purpose of this study is; not to make a middle-class definition, but to evaluate the change in television watching practice in terms of consumption and lifestyle as a middle-class leisure activity especially with the spread of digital technologies. The starting point of the research is the idea of making visible the change in the consumption habits of the social classes, similar to the efforts of the lowerclasses to present themselves differently by imitating the upper-classes within the framework of the concepts of Weber's social status and Bourdieu's class habitus. In this context, it is aimed to find out whether social groups are trying to differentiate from the programs produced in traditional media by experiencing their leisure activities through digital media platforms, and the processes of producing leisure activities through the digital media platform. In order to collect these data, in-depth interviews were conducted with 12 (twelve) people in the research. It was concluded that the participants negated traditional media consumption due to the intensity of their concerns about positioning themselves in the lower status group in the social status ranking and they evaluated themselves as belonging to the class they consider more qualified in terms of cultural capital.