Akademik Veri Yönetim Sistemi
27. Milletlerarası Türk Kooperatifçilik Kongresi, İstanbul, Türkiye, 29 - 30 Eylül 2025, ss.1, (Tam Metin Bildiri)
Kooperatifçilik, ekonomik kalkınmanın yanısıra sosyal dayanışma ve sürdürülebilirliğin de temel araçlarından biri haline gelmiştir. Dünya genelinde sosyal ekonomi yaklaşımı içerisinde kooperatifçilik anlayışı yeniden önem kazanmakla birlikte; ekonomik işletme modelinden öte, toplumsal fayda üreten bir yapıya dönüşmektedir. Türkiye’de kooperatifçilik hareketi köklü bir geçmişe sahip olmakla birlikte, son yıllarda kadın girişimciliği, sürdürülebilir ve etik üretim, sosyal inovasyon gibi temalar etrafında yeniden şekillenmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 2025 yılının Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesi, bu alandaki farkındalığı arttırmış ve ülkeleri kooperatifçilik anlayışlarını yeniden değerlendirmeye teşvik etmiştir. Türkiye’de son dönemde yapılan çalışmalar; kooperatiflerin sadece ekonomik birer işletme olmadığını, sosyal refahın, yerel kalkınmanın ve toplumsal dayanışmanın aktörleri olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, Türkiye’de kooperatifçiliğin mevcut durumunu ve geleceğe yönelik eğilimlerini güncel literatür ışığında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Literatürde öne çıkan eğilimler 2025 perspektifinde Türkiye’de kooperatifçiliğin geleceğinde dijital dönüşümün hızlanması, sosyal ekonomi politikalarının güçlendirilmesi ve kadın ile gençlerin kooperatif süreçlerine daha aktif katılımı gibi dinamiklerin belirleyici olacağını ortaya koymaktadır. Derleme sonucunda kooperatifçiliğin Türkiye’de sadece üretim ilişkilerinin değil, dayanışma kültürünün ve sosyal kalkınma anlayışının yeniden biçimlenmesinde de stratejik bir rol üstlendiğini ortaya koymaktadır. Kooperatiflerin etkinliğini arttırmak için eğitim, dijital kapasite geliştirme, ulusal ve uluslararası ağ oluşturma ve sosyal etki ölçüm sistemlerinin güçlendirilmesi yönünde politikalar geliştirilmesi önerilmektedir. Böylece kooperatifler, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında hem ekonomik hem toplumsal bir kaldıraç görevi görebilecektir.
Cooperatives have become a fundamental tool for social sustainability and sustainability, as well as economic development. Within the global social economy approach, the concept of cooperatives is gaining renewed importance; it is evolving beyond an economic business model into a structure that generates social benefit. While the cooperative movement in Turkiye has a long history, it has recently been reshaped around themes such as women's entrepreneurship, sustainable and productive ethics, and social innovation. The declaration of 2025 as the International Year of Cooperatives by the United Nations has increased the number of cooperatives in this region and encouraged countries to re-evaluate their understanding of cooperatives. Recent studies in Türkiye demonstrate that cooperatives are not merely economic enterprises but also agents of social welfare, local development, and social solidarity. This study aims to evaluate the current and future trends of cooperatives in Türkiye, along with current literature reviews. The literature reveals that the future of cooperatives in Türkiye, with a 2025 market perspective, is fragmented, with dynamics such as the acceleration of digital capacity, a focus on social economic policies, and a more active participation of women's and youth cooperatives. The review reveals that cooperatives in Türkiye play a productive role in reshaping not only production relations but also a culture of solidarity and the understanding of social development. For cooperatives to be paid, policies must be developed to address training, digital capacity building, national and international networking, and the output of social impact measurement results. Thus, Türkiye's sustainable development will be able to undertake both economic and social responsibilities when it achieves its goals.