Bu çalışmanın amacı, çağdaş kapitalist sistemde alternatif bir alışveriş mekânı olarak geleneksel semt pazarlarının kentsel yaşamda sosyallik temelli kamusallığı geliştirme açısından taşıdığı potansiyelleri araştırmaktır. Çalışmanın temel hipotezi geleneksel semt pazarlarının kentsel yaşamın gündelik pratikleri içerisinde ihmal edilen kamusal mekânlar olduğu ve bu mekânların sosyallik temelli kamusallık bağlamında taşıdığı potansiyellerin literatürde çok fazla irdelenmediğidir. İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan geleneksel bir semt pazarında yürütülen saha araştırmasına dayanan çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışma bulguları ağırlıklı olarak sahada günün farklı saatlerinde yapılan gözlemlere ve pazar alanını ziyaretçileri ile yapılan (36 adet) yarı yapılandırılmış anket çalışmasına dayanmaktadır. Çalışmada geleneksel semt pazarlarının, özellikle aleniyet ve rastlantısallık temelinde “toplumsal kapsayıcılık ve çeşitlilik”, “farklı iletişim biçimleri”, “mekânsal geçicilik, devamlılık ve esneklik”, “alternatif alışveriş” ve “özgünlük ve toplumsal anlam” olmak üzere birbiriyle ilişkili ve birbirinin varlığını gerektiren 5 temel başlık altında incelenebilecek çeşitli potansiyeller taşıdığı tespit edilmiştir. Ayrıca pazar yerlerinin yalnızca “tüketim” ile özdeşleştirilerek kentsel yaşamdaki kamusallığı zedelediğine ilişkin hâkim literatüre karşın geleneksel semt pazarlarında ortaya çıkan tüketim/ alışveriş biçiminin, çağdaş kapitalist sistemdekinden farklılık arz eden niteliklerinin bulunduğu ulaşılan sonuçlardan bir diğeridir. Sonuç olarak çalışmada, geleneksel semt pazarlarının sosyallik temelli kamusallık ile bağlantısı, burada ortaya çıkan farklı sosyallik biçimleri ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, kamusallık ve pazar yerleri üzerine yapılacak bilimsel çalışmalarda farklı coğrafyalarda, farklı tarihsel kesitlerde ve farklı toplumlarda ortaya çıkıp şekillenen pazarların her birinin kendi özgünlükleriyle ele alınması ve kamusal mekân potansiyellerinin bu çerçevede tartışılması gerektiği düşünülmektedir.
The aim of this study is to investigate the potentials of traditional street markets as an alternative shopping space in terms of developing sociability-based publicity in urban life in the contemporary capitalist system. The main hypothesis of the study is that traditional street markets are public spaces neglected within the daily practices of urban life and the potentials of these spaces in terms of sociability-based publicness are not adequately studied in the literature. Qualitative research method was used in the study based on field research conducted in a traditional street market in Eyüp district of Istanbul. In the study, various potentials based on espacially publicness and randomness, which can be examined under 5 main titles that are related to each other and which require the existence of each other, in traditional street markets have been revealed: “social inclusion and diversity”, “different forms of communication”, “spatial temporariness, continuity and flexibility”, “alternative shopping” and “originality and social meaning”. In addition, it is another result that –as opposed to the dominant literature regarding the fact that the market places have damaged publicness in urban life by identifying only with “consumption”– the consumption/shopping forms that emerged in traditional street markets has different characteristics than the forms in the contemporary capitalist system. As a result, in the study, the connection of traditional street markets with publicness is associated with the different forms of sociability emerging in these spaces. Finally, it is argue that each of the street markets emerging and shaped in different geographies, different historical sections and different societies should be handled with its own originality and the potential of public space should be discussed within this framework in scientific studies on publicness and market places.