in: Objektiflikten Gerçekliğe Plastik Fantaziler, Ceylan Tekin, Editor, Gelişim Kitabevi, İstanbul, pp.1-177, 2024
İsmet Çavuşoğlu’nun Sanatı Üzerine,
Çağdaş Türk resminin gelişim süreci ele alındığında, lirik
soyutlama kavramı ile 1950 li yıllar sonrasında karşılaşıyoruz. Genel olarak
sanatçıların bu tavra yönelmesini ve cesaretlendirilmesini, sanatın 20.yüzyılda
baş döndüren, özgürlükçü ifadeye alan açan sanat akımlarının oluşumuna
bağlayabiliriz. Avrupa, Amerika ile birlikte Rus sanatının da bu tavra
yönelerek eserler üretmesi komşu coğrafyalarda bulunan diğer sanatçıları da
derinden etkilemiştir. Türk sanatçıları gibi Bulgaristan sanatçıları da
geleneksel form, biçim anlayışları temelinde lirik soyutlamalara
yönelmişlerdir. Bu resimsel tavır pentür resminde, sanatçının kendini en
dolaysızca ifade ettiği bir resim anlayışı olarak hala etkisini sürdürmektedir.
Türk resminin bu alandaki sanatçılarından olan Nejat Devrim, Sabri Berkel,
Ferruh Başağa, Ercüment Kalmık, Mübin Orhon, Selim Turan , Adnan Turani, Devrim
Erbil bu alana yönelen sonraki kuşakları etkilemişlerdir.
Bulgaristan doğumlu ressam İsmet Çavuşoğlu’nun resim
anlayışını bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Doğum yeri Bulgaristan’da aldığı
sağlam akademik eğitim onun tüm resimlerinde, kompozisyon kurgularında kendini
hissettirir. Ayrıca yine Bulgaristan’daki sanat
eğitiminden gelen malzemeye olan hakimiyeti farklı uygulamalarında
kendini belli eder. Sanatçı tuval resmi dışında yoğun olarak mozaik, baskı
resim, duvar resmi çalışmaları da gerçekleştirmiştir. Sanatçının Türkiye ye
geldikten sonra etkilendiği sanatçılardan olan Devrim Erbil’in lirik resminin de
sanatçının yeni döneminin oluşumuna büyük katkıları vardır. Her iki sanatçının
da sanat üretimi aşamasında farklı malzemeye olan hakimiyetleri ve sağlam
akademik altyapıları, onların sanatsal bir yolda karşılıklı etki ile yol
yürümelerini sağlamıştır.
Sanatçının, akademik hayatı ile birlikte ara vermeksizin
yoğun olarak sürdürdüğü sanat çalışmalarını erken dönemlerinden itibaren ele
alınarak değerlendirildiğinde sağlam akademik altyapı ile figür ve onun
dünyasını ele alan kompozisyonlarının, zamanla serbest fırça ve farklı malzeme kullanımı
ile lirik bir anlatıma yöneldiği görülmektedir.
İnsan, onun dünyası, çevre ve yaşanan duygu yoğunluğu, dışavurumcu-lirik
büyülü bir atmosfer ile kaplanan kompozisyonlarında belirgin bir anlayış, tema olarak
öne çıkar. Tüm soyut tavırlarda geri planda her zaman figür ve onun dünyası
hissedilir.
Sanatçı Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelerek sanata yönelik
özgün bakışını, kendi derin vizyonundan
kaynaklanan katkılarını, hem görev
yaptığı eğitim kurumlarına, hem de sağlam resim geleneğinin önemine atıf yapan
eserleriyle Türk sanatına ve sanat eğitimine iletmiş, yeni kuşaklara ilham
vermiştir.
Bulgaristan ve Türkiye’de birçok ödülün sahibi olan
sanatçının eserleri birçok devlet, özel kurum ve özel koleksiyonlarda yerini
almıştır. Bugüne kadar 74 kişisel sergi açan ve çok sayıda karma ve grup
sergisine katılan sanatçı 2019 dan buyana sanatsal çalışmalarını İstanbul’daki
atölyesinde sürdürmektedir.
Ahmet Özel
Ressam