Avrupa Sol Literatüründe Erken Dönem Ulusal Sorun Tartışmalarına Eleştirel Bir Bakış


Aras T.

Mülkiye Dergisi, cilt.49, sa.2, ss.209-233, 2025 (TRDizin) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 49 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2025
  • Dergi Adı: Mülkiye Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.209-233
  • İstanbul Gelişim Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ulus devlet fikri 19. yüzyıldan itibaren yaygınlık kazanmış ve çok uluslu imparatorlukların yerini almıştır. Bu süreçte birçok ulus kendi kaderini tayin ederken geç kapitalistleşen ve milliyetçilik ideolojisiyle geç tanışan milletler ulus devletlerini kuramamışlardır. Farklı ulusların egemenliği altındaki etnik gruplar kaderlerini tayin etmek için harekete geçtiklerinde ise ulusal sorunlar ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla ulusal sorun meselesi ulus devletlerin ortaya çıkışından günümüze devam eden bir durumdur. Bu sorunlar bağlamında gerçekleşen ulusal mücadeleler birçok çatışmaya yol açarken, akademik tartışmalara da yansımıştır. Özellikle sol ideoloji, ulusal sorunlara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda önemli tartışmalar yürüttü. Farklı bakış açılarıyla, bir taraftan sınıf mücadelesinin uzun vadede başarı sağlaması ve etnik çatışmaların sonlandırılması için ulusal mücadelelerin desteklenmesinin gerekliliği vurgulanırken, diğer taraftan ezilen ulusların mücadelesine verilecek desteğin bu toplumlarda milliyetçiliğin ve burjuvazinin güç kazanmasına yol açacağı savunuldu. Öncelikle Marks ve Engels’in çalışmalarında rastladığımız, daha sonra Rosa Luxemburg ve Lenin başta olmak üzere birçok düşünür tarafından devam ettirilen ulusal sorun tartışmaları geniş bir literatüre sahiptir. Marks ulusal sorunu merkeze alan kapsamlı teorik bir tartışma sunmasa da yazdığı metin aralarında ve mektuplarında, Engels’in de katkılarıyla ulusal sorunu değerlendirmiştir. Ancak ulusal sorun konusu Marks‘tan çok Marksistler ve diğer sol fraksiyonlar arasında önemli bir tartışma konusu oldu. Bu tartışmanın erken döneminde ön plana çıkan isimler ise Rosa Luxemburg ve Lenin’dir. Bu yüzden Marks ve Engels’in görüşleri analiz edildikten sonra Lenin ve Luxemburg’un ulusal soruna yaklaşımları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca Avusturyalı Marksist Otto Bauer’in farklı bir bakış açısıyla ulusal sorunlara kültürel özerklik yönünden getirdiği çözüm önerisi üzerinde durulmuştur. Bu tartışmada çoğunlukla birincil kaynaklar referans alınırken, ilgili metinlerin çelişkili ve güçlü yanları karşılaştırmalı şekilde analiz edilerek erken dönem ulusal sorun tartışmalarının sol literatürde nasıl şekillendiği irdelenmiştir. Bu çalışmanın temel motivasyonu sınıf siyaseti ve kimlik siyaseti olarak ulusal hareketleri bir arada yürütmenin olanaklarını tarihsel tartışmalar bağlamında analiz etmektir. Bugün sol hareketler içerisinde hala devam eden bu tartışmanın nasıl bir revizyonla günümüz koşullarında devam ettirilebileceği çalışmanın sonuç bölümünde tartışılmıştır.
The idea of the nation-state gained prominence in the 19th century and gradually replaced multi-ethnic empires. During this process, many nations were able to determine their own fate, while those that industrialized later and encountered nationalism later on failed to establish their nation-states. National problems arose when ethnic groups under the rule of different nations took action to determine their fate. As a result, the issue of national problems has persisted from the emergence of nation-states to the present day. National struggles that occurred in this context have led to numerous conflicts and also sparked academic debates. Left-wing ideology, in particular, has played a central role in discussions about how national issues should be approached. There are differing viewpoints: on the one hand, it is argued that supporting national struggles is necessary to achieve long-term success in the class struggle and to end ethnic conflicts. On the other hand, critics claim that supporting the struggles of oppressed nations could lead to the rise of nationalism and strengthen the bourgeoisie within those societies.Debates on the national issue, which first apeared in the works of Marx and Engels, and later developed by thinkers such as Rosa Luxemburg and Lenin, have a vast body of literature. Although Marx did not present a comprehensive theoretical framework on the national question, he addressed it in his writings and correspondence, often in collaboration with Engels. Nevertheless, the national question became a significant topic of debate among Marxists and other leftist factions than it was for Marx himself. Rosa Luxemburg and Lenin stand out as key figures in this debate. This study provides a comparative evaluation of Lenin and Luxemburg’s approaches to the national question, following an analysis of the views of Marx and Engels. In addition, Otto Bauer’s proposal for cultural autonomy as a solution to the national question is discussed. The debate primarily draws on primary sources, and the conflicting and influential aspects of the relevant texts are analyzed to understand how early discussions on the national question shaped European left-wing literature.The primary motivation of this study is to explore the possibilities of combining class politics and identity politics in national movements within the context of historical debates. The conclusion addresses how this ongoing debate within leftist movements can be revised to remain relevant under contemporary conditions.