ART-SANAT, sa.6, ss.229-241, 2016 (Hakemli Dergi)
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ülkenin gelişimi için kültür ve sanatın önemi
kavranmıştır. Sanatın yaygınlaşması, halkın bu konuda bilinçlenmesi adına pek çok kurum
açılmış ve etkinlik gerçekleştirilmiştir. Zamanla özellikle İstanbul’da sergilerin, sergi
mekânlarının ve uluslararası etkinliklerin sayısında artış olmuş, farklı kuruluşlar sanata
yatırım yapmışlardır. 1980’ler İstanbul’un, kentsel dönüşüm bağlamında, bir dünya kenti
haline getirme projesi adına ilk atılımın ve desteğin olduğu yıllardır. 1973’te festivaller,
1987’de bienaller gerçekleştirilmeye başlanmış, müzecilik, koleksiyonerlik gibi alanlarda
2000’li yıllarda büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Kültürel ve sanatsal bu hareketlilik ile
birlikte İstanbul, 2010 yılında “Avrupa Kültür Başkenti” seçilmiştir. İstanbul’un 2010
Avrupa Kültür Başkenti süreci hakkında olumlu/olumsuz yönde eleştiriler olsa da bu
seçim, ülke adına kültür ve sanatının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu
çalışmada, İstanbul’un bu önemli sürecinde aktif rol oynayan iki kurumun (İstanbul Kültür
Sanat Vakfı, Kültür A.Ş.) önemi ve kültürel-sanatsal süreç içinde gerçekleştirdiği
projeleri/etkinlikleri sosyolojik bağlamda örneklerle değerlendirilmiştir.