Research Information System
VII. ULUSLARARASI YENI MEDYA KONFERANSI: DIJITAL İÇERIK ÜRETIMINDEN TÜKETIMINE MEDYA VE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM , İstanbul, Turkey, 10 - 11 October 2024, pp.50-52, (Summary Text)
Social media platforms, one of the most important entertainment tools of today, are frequently discussed in academic studies, and their potentials are discussed or criticised in different aspects. On the other hand, with the development of technology, especially in the field of virtual reality, it is possible to say that the internet environment no longer consists only of human producers, but also includes non-humans, from ‘bots’ to artificial intelligencebased assistants. In connection with these developments, one of the prominent developments of the last decade is that the owners of some accounts on social media platforms are virtual characters. These characters, who are called ‘influencers’ or ‘phenomena’, give an idea about the new face of social media that has transformed with technology. One of the important features of these characters is their designs. When we look at the virtual influencers today, it is possible to see that the vast majority of them are designed as women. A scan on the website https://www.virtualhumans.org/#influencers shows that the number of virtual influencers labelled as ‘masculine’ is 37, while the number of virtual influencers labelled as ‘feminine’ is 130. This situation brings to mind the question of why virtual influencers are mostly designed with female characteristics. In this framework, the aim of this study is to discuss the design of virtual influencers as women, the characteristics and possible goals of this design in a framework ranging from the characteristics of social media to the representation of women and the relationship of technological design with gender. In this context, the subject is analysed from a feminist perspective and Judy Wajcman’s technofeminism constitutes the theoretical perspective of the study. Technofeminism is an approach that argues that gender is embedded in technological design and critically addresses the relationship between technology and women in different aspects. For the purpose of the study, ten of today’s most popular virtual women influencers were selected based on their popularity and an evaluation was made on the accounts of these virtual women. This evaluation is based on a descriptive analysis that draws on the literature and takes into account the visual characteristics of the accounts. At the end of the study, it was seen that virtual women influencers were designed with sexist assumptions and reproduced the representation of perfect, consumptionencouraging, well-groomed, aesthetic and active women produced in social media. In this context, it seems very important for future technological designs and academic studies to consider virtual women, who are expected to be more and more active in social media, from a feminist perspective.
Günümüzün en önemli eğlence araçlarından olan sosyal medya platformları, akademik çalışmalarda sıklıkla ele alınmakta, farklı yönleriyle potansiyelleri tartışılmakta ya da getirdikleri eleştirilmektedir. Diğer yandan teknolojinin gelişmesi ve özellikle sanal gerçeklik alanında yaşanan gelişmelerle, internet ortamının artık sadece insan üreticilerden oluşmadığını, “bot”lardan yapay zekâ temelli asistanlara kadar insan-olmayanları da barındırdığını söylemek mümkündür. Bu gelişmelerle bağlantılı olarak son on yılın öne çıkan gelişmelerinden bir tanesi de; sosyal medya platformlarında yer alan bazı hesapların sahiplerinin sanal karakterler olmasıdır. Birer “influencer” ya da “fenomen” olarak adlandırılan bu karakterler, sosyal medyanın teknolojiyle birlikte dönüşen yeni yüzüne dair fikir vermektedir. Bu karakterlerin dikkat çeken önemli özelliklerinden bir tanesi ise; tasarımlarıdır. Günümüzde sanal influencerlara bakıldığında büyük çoğunluğunun kadın olarak tasarlandığını görmek mümkündür. https://www.virtualhumans.org/#influencers sitesi üzerinden yapılan bir tarama ile görülmektedir ki “maskülen” olarak nitelenen sanal influencer sayısı 37 iken, “feminen” olarak nitelenen sanal influencer sayısı 130’dur. Bu durum beraberinde sanal influencerların neden çoğunlukla kadın özellikleriyle tasarlandıkları sorusunu akla getirmektedir. Bu çerçevede bu çalışmanın amacı; sanal influencerların kadın olarak tasarlanması, bu tasarımın özellikleri ve olası hedeflerini sosyal medyanın özelliklerinden kadının temsiline ve teknolojik tasarımın toplumsal cinsiyetle ilişkisine kadar uzanan bir çerçevede tartışmaktır. Bu bağlamda çalışmada konu feminist bir perspektiften ele alınmış ve Judy Wajcman’ın teknofeminizmi çalışmanın kuramsal bakış açısını oluşturmuştur. Teknofeminizm, toplumsal cinsiyetin teknolojik tasarımın içerisinde gömülü olduğunu savunan ve teknoloji-kadın ilişkisini farklı yönleriyle eleştirel bir şekilde ele alan bir yaklaşımdır. Çalışmanın amacına istinaden günümüzün en popüler sanal kadın influencerlerından on tanesi popülerlikleri kriter alınarak seçilmiş ve bu sanal kadınların hesapları üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirme literatürden beslenen ve hesapların görsel özelliklerini dikkate alan betimsel bir analize dayanmaktadır. Çalışmanın sonunda sanal kadın influencerların cinsiyetçi kabullerle tasarlandığı, sosyal medyada üretilen mükemmel, tüketime teşvik eden, bakımlı, estetik ve aktif kadın temsilini yeniden ürettiği görülmüştür. Bu bağlamda sosyal medyada gün geçtikçe daha etkin olması öngörülen sanal kadınların feminist bir perspektiften ele alınması gelecek teknolojik tasarımlar ve akademik çalışmalar açısından oldukça önemli görünmektedir.