Türkiye Göç Konferansı, İstanbul, Turkey, 18 - 20 February 2025, (Summary Text)
Inability to Leave the
Place: An Analysis of the Film Brooklyn in the Context of Migration,
Space, and Identity
Abstract
"Displacement"
is not just a physical movement but a complex process of transformation that
leaves deep marks on an individual's identity, belonging, and emotional world.
Migration is an effort to balance old and new identities, cultures, and ways of
life. The spaces that immigrants inhabit can leave them vulnerable to the
outside world while simultaneously initiating an inner quest and struggle for
re-existence. This study comprehensively explores the effects of
displacement/migration on spatial, sociological, and psychological dimensions
through the lens of John Crowley’s Brooklyn (2015). The film vividly
illustrates how space and place shape individuals' identities, senses of
belonging, and emotional connections, through the story of Eilis Lacey (Saoirse
Ronan), who migrates from Ireland to America in the 1950s. Eilis' story serves
as a powerful example of how identity conflicts, the sense of belonging, and
social bonds transform for an immigrant woman, offering insight into
contemporary migrant experiences.
In Eilis Lacey’s
migration story from her homeland to another country, the emotional bonds that
immigrants form with their places of origin and their role in creating a sense
of meaning and belonging in a new environment are examined through Yi-Fu Tuan's
concept of "Topophilia," Vamık D. Volkan's "Linking Objects and
Phenomena," and Michel de Certeau's "Tactics and Strategies in
Everyday Life." Furthermore, the social class differences Eilis faces, as
well as the social inequalities she encounters in relation to gender
discrimination while trying to find a job, integrate into society, and create
new social networks in her new environment, are analyzed in detail. This
analysis is framed within an intersectional approach focusing on gender, class,
and migration, emphasizing Eilis' strategies and tactics in everyday life.
This study underscores
that space is not merely a physical area but a "place" rooted in
individuals’ pasts, identities, and emotional experiences, serving as a stage
for resistance to hegemonic powers. Eilis’ inner conflicts and longing for her
past shape the connections she forms with the new place, carrying symbols of
her homeland, thus shedding light on the process of reconstructing immigrant
identity. Using a qualitative research method, the document analysis technique,
and semiotic analysis, the film is examined to reveal the critical importance
of the bonds individuals form with space in the process of identity formation
during displacement and their struggles within daily life.
The film depicts how
Eilis feels "caught between" Ireland and Brooklyn, which helps to
understand the experiences of individuals living in the diaspora who establish
connections between two or more cultures. In this context, the study provides an
in-depth understanding of the relationship between migration, space, belonging,
and identity through sociological and spatial analyses conducted via the film.
Additionally, the study examines, from a multi-layered perspective, the
emotional bonds individuals form with "place" and the social
inequalities they experience regarding class differences and gender
discrimination while attempting to integrate into society.
Keywords:
Space, Identity, Belonging, Everyday life, Linking objects and phenomena,
Intersectionality
Yer'i Terk Edememek: Göç,
Mekân ve Kimlik Bağlamında Brooklyn Filminin Analizi
Özet
"Yer değiştirmek”,
yalnızca fiziksel bir hareket değil, bireyin kimliği, aidiyeti ve duygusal
dünyasında derin izler bırakan karmaşık bir dönüşüm sürecidir. Göç, eski ve
yeni kimlikler, kültürler ve yaşam biçimleri arasında denge kurma çabasıdır. Göçmenlerin
yaşadığı mekânlar, onları dış dünyaya karşı savunmasız bırakabilirken, bir
yandan da içsel bir arayış ve yeniden varolma mücadelesi başlatır. Bu
çalışmada, yer değiştirmenin / göçün mekânsal, sosyolojik ve psikolojik
boyutları üzerindeki etkileri John Crowley’nin yönettiği “Brooklyn” (2015)
filmi üzerinden kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Film, 1950’lerde
İrlanda'dan Amerika'ya göç eden Eilis Lacey'nin (Saoirse Ronan) hikâyesi
üzerinden, yer ve mekânın bireylerin kimliklerini, aidiyet duygularını ve
duygusal bağlarını nasıl şekillendirdiğini çarpıcı bir şekilde ortaya
koymaktadır. Eilis’in hikayesi, göçmen bir kadın olarak kimlik çatışmalarının,
aidiyet duygusunun ve toplumsal bağların nasıl dönüştüğünü gösteren güçlü bir
örnek olarak günümüz göçmen deneyimlerine de ışık tutmaktadır.
Eilis Lacey’in kendi
ülkesinden başka bir ülkeye geçiş hikayesinde yaşadığı göç deneyimi, Yi-Fu
Tuan’ın “Topophilia,” Vamık D. Volkan’ın “Bağlantı Kurucu Nesne Ve Fenomenler”
ve Micheal De Certeau’nun “Mekân Üzerinden Gündelik Hayatın Taktikleri Ve Stratejileri”
kavramları temel alınarak, göçmenlerin geldikleri yerlerle kurdukları duygusal
bağların, yeni çevrelerinde bir anlam ve aidiyet duygusu oluşturmadaki rolü
incelenmektedir. Aynı zamanda, Eilis’in yeni çevrede iş bulma, topluma entegre
olma ve yeni soyal ağlar oluşturma çabası içerisinde karşılaştığı sosyal sınıf
farklılıkları ve cinsiyet ayrımcılığına yönelik yaşadığı toplumsal
eşitsizlikler, gündelik yaşam pratiklerinde geliştirdiği stratejiler ve
taktikler, toplumsal cinsiyet, sınıf ve göçmenlik eksenlerinde kesişimsellik
yaklaşımı çerçvevesinde detaylı bir şekilde analiz edilmektedir.
Bu çalışma, mekânın
yalnızca fiziksel bir alan olmadığını; bireylerin geçmişlerine, kimliklerine ve
duygusal deneyimlerine kök salan bir varlık ve hegemonik güçlere karşı
direnişin sahnesi bir “yer” olduğunu vurgulamaktadır. Eilis’in içsel
çatışmaları ve geçmişine duyduğu özlem; geldiği yerin sembollerini taşıyarak
yeni yer”le kurduğu bağları şekillendirirken, göçmen kimliğinin yeniden inşa
sürecine ışık tutmaktadır. Nitel araştırma yönteminin doküman incelemesi
tekniğiyle, göstergebilimsel analiz kapsamında incelenen film, yerinden edilme
sürecinde bireylerin mekânla kurdukları bağların kimlik oluşumundaki kritik
önemini, gündelik hayat içerisindeki mücadelesini gözler önüne sermektedir.
Filmde, Eilis’in İrlanda ve Brooklyn arasında
“arafta kalmış hissetmesi” bugün diasporada yaşayan bireylerin iki ya da daha
fazla kültür arasında kurdukları bağlarla ortaya çıkan deneyimlerin
anlaşılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda, çalışma, film üzerinden yapılan
sosyolojik ve mekansal analizlerle göç, mekân, aidiyet ve kimlik ilişkisine
dair derinlemesine bir anlayış sunmaktadır. Diğer taraftan, çalışmada,
bireylerin “yer”le kurdukları duygusal bağlar ile topluma entegre olmaya
çalışırken karşılaştıkları sosyal sınıf farklılıkları ve cinsiyet ayrımcılığına
yönelik yaşadıkları toplumsal eşitsizlikler çok katmanlı bir perspektifle ele
alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler:
Mekan, Kimlik, Aidiyet, Gündelik hayat, Bağlantı kurucu nesne ve fenomenler,
kesişimsellik