10.İstanbul Güvenlik Konferansı, İstanbul, Turkey, 21 - 22 November 2024, pp.1, (Summary Text)
Ankara-Bağdat İlişkilerinde Kalkınma
Yolu Projesi Perspektifinden: Tehditler ve Fırsatlar
Dr. Ali SEMİN
İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim
Üyesi
ABD
ve uluslararası koalisyon güçlerinin Irak’ı işgali sonrasında ülkede ve devlet
kurumlarında meydana gelen büyük yıkımlar gerek ekonomik gerek siyasi-askeri
sorunları beraberinde getirmiştir. 2003 yılından bu yana Irak’ta kurulan
hükümetler, ülke ekonomisini petrole bağımlı olmaktan kurtarmanın tek yolunun
stratejik projelerden geçtiğinin farkına varmışlardır. Bu neden Büyük Fao
Limanı Projesi ilk defa 2005 yılında Bağdat merkezi hükümeti tarafından ortaya
atılmıştır. Bahse konu projenin Irak milli gelirinde yüzde 40 ile 60 oranında
petrole bağımlılığı azaltacağı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla Fao limanını
Irak ekonomisi açısından adeta bir nefes borusu olarak nitelendirilmesi
mümkündür. Bağdat açısından milli gelirin sadece petrole bağlı olması enerji
piyasalarındaki fiyatlardaki düşün ve dengesizliklerden dolayı ciddi riskler
taşımakta ve ülke ekonomisini krizlere sürüklemektedir.
Bu
açıdan bakıldığında Bağdat merkezi hükümetinin büyük önem vererek öncelediği
Büyük Fao Limanı Projesi’nin 2010 yılında Güney Koreli şirket olan Daewoo ile
yapılan anlaşmayla ilk adımı atılmıştı. Ancak ülkede yaşanan hükümet kurma ve siyasi
krizler, DAEŞ terör örgütünün ülke topraklarının yüzde 40’nı işgal etmesi,
petrol fiyatlarındaki ciddi düşüşlerin yaşanması ve ekonomik ve güvenlik
sorunlardan dolayı söz konusu proje sekteye uğramıştı. Bu bağlamda 2020 yılına
geldiğinde bu projenin tekrar hayata geçirilmesi için çalışmalara başlanmış ve
Daewoo şirketiyle 2 milyar 625 milyon avro’luk yeniden bir anlaşma yapılmıştı.
Projenin ilk ayağı ise 2025 yılında tamamlanması planlandığı bildirilmektedir.
Büyük
Fao limanı, Körfez bölgesini Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacaktır.
Bu yönüyle Türkiye-Irak ilişkilerinde sadece ticari açıdan değil karşılıklı
çıkarlar doğrultusunda diplomatik açıdan da yeni bir dönemi beraberinde
getirmektedir. Bu tür çarpan etkiler de hesap edildiğinde, Fao projesinin
Irak’a faydası ekonomik tahminlerin çok daha üzerinde olacağı vurgulanabilir.
Yukarıda da belirtildiği üzere Irak’ın petrole bağımlılığı azalacak,
öngörülemez kırılgan bir yapıdan daha stabil bir sisteme geçileceği de
söylenebilir. Aynı zamanda bu proje dünya ticaretine de ciddi katkı
sağlayarak Asya- Avrupa ile Doğu-Batı ticaret aksında Türkiye’nin jeopolitik
konumuna daha da güç katacaktır.
Anahtar
kelimeler: Türkiye, Irak, Petrol, Kalkınma, Ekonomi