VI. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİ KONGRESİ TUDOK 2021, İstanbul, Turkey, 13 June 2021 - 16 December 2024, vol.2, pp.1363-1379, (Full Text)
İnsanoğlu ilk zamanlardan beri kendisini ve çevresindeki olayları anlamlandırmak için farklı yöntemler seçmiştir. Kimi zaman mitin hikâyelerine, kimi zaman destanın mistik ve millî değerlerine sığınmıştır. Çünkü insan en çok anlamlandıramadığından korkar, bilmediğinin düşmanı olur, aşina olmadığına tedirginlik duyar. Dünyada var oluş serüvenimizde korkularımızı edebiyatın mitik anlatılarıyla köreltip daha güçlü ve daha aydın hissetmeye çalıştık. Öyle ki bu mitler, arketipler zihinsel kodumuza işledi. Zihin haritalarımızın kuytularına saklanmış mitlerin günlük pratiklerimizde ve edebiyatın içerisinde olmaması mümkün değil. Mit sadece arkaik anlatılardan ibaret, gerçeküstü anlamlandırma biçimleri olarak sınırlandırılamaz. İnsanoğlu yaşamaya devam ettiği sürece dünyayı anlamaya da devam edecektir. Anlamaya çalıştıkça arkaik bilgiye başvuracak, korkularını, tanımadıklarını atalarından mülhem cevaplarla yenmenin yollarını üretecektir. Mit aynı zamanda bir simge biçimidir. Tek bir mitolojik tipin zincir hikâyelerle diğer mitolojik tiplerle de birbirine bağlandığı göz önünde bulundurulursa bir tek mitin esasında büyük bir anlatı dizisini yanında getirdiği görülecektir. Bu da tek bir mitoloji ile birden fazla söz ve birden fazla simgeyi beraberinde getirmek demektir. Tam olarak sanatın ve özelde edebiyatın az söz ile anlam katmanları oluşturma pratiğine uygun bir yapısı vardır. Bu sebeple yüzyıllardır mitoloji bizimledir, simgelemeye ve tüm hikâyeleriyle anlatıları güçlendirmeye devam eder. Bu makalede amaç Yunan Mitolojisinden Prometheus’un izlerini sanatta ve günlük yaşamda sürmeye çalışmaktır. Tevfik Fikret’in Prometheus’u ile başladığımız iz sürme işinin 21. yüzyılda Prometheus’un giydiği yeni hırkaları bize sunarak güncele dokunmamızı sağlamasını amaçlıyoruz.