7. ULUSLARARASI MİMARLIK VE TASARIM KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 29 Nisan 2022, ss.213-221
İstanbul kıyıları hızlı nüfus artışı baskısıyla kontrolsüz büyüme ve plansız kentleşmeye maruz kalmıştır. Kıyı bölgelerinde sürdürülebilir olmayan, çoğu rant amaçlı, plansız ve hukuki olmayan inşaatlar
gelişmiştir. Sahil kıyı şeridine inşaat uygulamaları yapmak kanun ve yönetmeliklerle sınırlandırılmıştır.
Ayrıca dolgu zemin yapımında da kamu yararı esastır. Kamu yararı farklı görüşlerce farklı yorumlarla
değerlendirilip, hukuki boşluklardan da faydalanılarak yapılan inşaatlarda kamu yararı aranarak, projenin bir kısmına sosyal ve açık erişimli bir alan tariflenerek projelere onay alınmış ve söz konusu projeler
hayata geçirilmiştir. Bu tip projelere en iyi örnek Ataköy Sahilinde yapımı devam etmekte olan projelerdir. Ataköy, sahilinde yer alan yeni projelerle İstanbul’un bir zamanlar planlı ve modern yerleşkesi
önünde Sur duvarı etkisi yaratan yeni yapılarıyla değişimden geçmektedir. Değişim yalnız psikolojiyi
etkileyen görsel anlamda gerçekleşmemekte aynı zamanda bariyer etkisi yaratan yeni yapıların varlığı
nedeniyle fiziksel açıdan da olumsuz değişikler söz konusudur. Hukuki olarak defalarca inşaatın durdurulması ve yeniden başlaması çıkmazı ile devam eden projeler Ataköy’de uzun yıllardır yaşayan insanların biyoklimatik konforu üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmuş aynı zamanda da mahallelerin mikro
iklimini etkilemiştir. Günümüzde Ataköy’ün kıyı şeridine yapılan yeni yapıların, elli yılı aşkındır bölgede bulunan Ataköy yerleşkesi üzerindeki olumsuz biyoklimatik konfor değerleri çeşitli mikro iklim
modelleme yazılımları ile ölçülebilmektedir ancak bu çalışma kapsamında söz konusu ölçümler yapılması hedeflenmemekte, ancak konunun vurgulanması ve sahil şeridine yeni yapılaşma yapılırken mevcut dokuya etkilerine dikkat çekme amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ataköy, Kıyı Şeridi, Biyoklimatik Konfor, Mikro İklim