Uluslararası 5.Bursa Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Bursa, Türkiye, 1 - 03 Mart 2024, cilt.1, sa.1, ss.1-3
Türkiye, bulunduğu konum itibariyle aktif fay hatlarının üzerinde büyük
risklerin odağında stratejik öneme sahip bir ülkedir. Türkiye’nin 4. büyük
kenti olan ve konumu gereği afet riski altında olan Bursa’nın sanayileşme ve
kentleşmeye bağlı demografik yoğunlaşması kentin altyapısı ve kamu hizmetlerini
etkilemektedir. Bursa kenti olası afet süreçlerine ciddi bir şekilde
hazırlanmalıdır. Afet bölgelerinde özellikle kent ve yakın çevresindeki nüfusu
hızla artmakta olan kentte, yerleşim yerleri büyük risk altındadır. Hızla artan
kent nüfusu için imar planında öngörülen kentsel hizmetlerin karşılanmasının
yerel yönetimlerin sorumluluğunda olmasına rağmen belediyelerin etkin, verimli
ve yüksek kaliteli hizmet sunumu için mali kaynakları yetersiz düzeyde kalmaktadır.
Bursa kenti yoğun göçüyle birlikte kentsel planlamasında kentsel sistemler,
altyapı ve enerji tesisleri, sağlık ve eğitim hizmetlerinin erişilebilirliği,
yurttaşlarına ve göçmenlere yönelik kamusal politikaları da planlamalıdır.
Hızlı göçe bağlı konut artışının kentte görünürlüğü konut sorununu da ortaya
çıkarmaktadır. İstatistiklere göre afetlerden kaynaklanan ölümlerin % 80’i bina
çökmesi gibi altyapı sorunlarından kaynaklanmaktadır. Afetlerin rastlantısal
değil, planlı, denetimli, önlem ve eylem planları ile karşılanması gereken bir
gerçek olduğunu kentin tüm kamu/özel paydaşlarının sorumluluğunda hareket
edilmesi gerektiği bilinmelidir. Afet süreçlerinden etkilenen öznenin insan
olduğu gerçeğini unutmamak, yakın dönem Kahramanmaraş depremini düşündüğümüzde
afet sırası ve sonrasında afet bölgesinde gözlemlenen toplumsal çatışmalar
yurttaş reaksiyonun önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Kentlerin dirençli
olma durumu sadece afet riskleri, iklim değişikliği, kontrolsüz nüfus artışına
değil aynı zamanda bölgesel yığılmalar, salgın hastalıklar, kentlerin krizlere
karşı dayanıklılık ve reaksiyon verme esnekliklerinin sorgulaması temeline
oturmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma amaçları kent planlarında dirençli bir
kent yaratmayı önemli kılmaktadır. Kentlerin dirençli olma durumu sadece afet
riskleri, iklim değişikliği, kontrolsüz nüfus artışına değil aynı zamanda
bölgesel yığılmalar, salgın hastalıklar, kentlerin krizlere karşı dayanıklılık
ve reaksiyon verme esnekliklerinin sorgulaması temeline oturmaktadır. Bu
bildiride de Bursa kentinde kaygılı bir bekleyiş olan afet risklerine karşı
kentin dirençliliği sorunsalı tartışmaya açılacaktır.