Uluslararası Eşitlik Politikası Dergisi, cilt.3, sa.1, ss.99-119, 2023 (Hakemli Dergi)
Ülkelerin beşerî sermayelerindeki artış, üretim faktörlerinin etkin ve verimli kullanılmasını sağlayarak sermaye yatırım oranlarını artırarak büyüme ve kalkınmalarını temin etmektedir. Toplumun yarısını oluşturan kadın bireylerin iktisadi faaliyetlere dâhil edilmemesi, ülkelerin büyüme ve kalkınmalarını sekteye uğratarak toplumsal refahı etkileyen önemli bir aksamadır. Kadın iş gücüne katılım oranı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi sınamayı amaçlayan bu çalışmada istihdam yaratmayan bir büyüme yaşayan Türkiye ele alınarak 1990-2021 dönemine ait UNDP’den alınan Kadın iş gücüne katılım oranı (%15 yaş ve üstü, yıllık) verileri ile Dünya Bankası’ndan alınan GSYİH büyümesi (% yıllık) verileri çeşitli analizlere tâbi tutulmuştur. Elde edilen bulgulara göre, kadınların iş gücüne katılım oranının istatistiksel olarak anlamlı olduğu ve ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Kadınların işgücüne katılım oranındaki %1'lik artış, büyümede %0,12'lik bir artışa neden olmaktadır. Değişkenler arasında nedensellik ilişkisini sorgulamak amacıyla uygulanan Granger Nedensellik Testi’nden elde edilen bulgulara göre ise GSYİH’den kadın istihdamına doğru tek yönlü nedensellik olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, tipolojiyi genişletmek yanısıra cinsiyete dayalı tercihlerin ve engellerin, ekonomik büyüme ve beraberinde toplumsal refaha olumsuz etkisini vurgulama açısından önemlidir.