in: SOSYAL, İNSAN VE İDARİ BİLİMLERDE YENİ ÇALIŞMALAR, Doç. Dr. Filiz KUTLUAY TUTAR, Editor, Duvar Yayınevi, İzmir, pp.77-107, 2024
Bu çalışma varoluşçu yaklaşıma dayalı grup terapisinin bireylerin ölüm
kaygısına etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Ölüm kaygısı, kaçınılmaz
olduğu için baş etmek zorunda kaldığımız ölüm olgusunun yarattığı endişe ve
ruhsal iyilik halini bozan etkisini ifade etmektedir. Varoluşçu Grup Terapisi ise
kişide dört temel duygu olan ölüm, yalıtım, anlamsızlık, özgürlük kaygılarıyla
çalışılan bireysel terapinin grup terapilerine iyileştirici etmenlerinin yardımıyla
uyarlanmış halidir. Yapılan analizler sonucunda ölüm kaygısının kadınlarda
erkeklere göre daha fazla olduğu, kendini gerçekleştirme ile ölüm kaygısı
arasında negatif bir korelasyon olduğu, ölüme maruz kalmanın ölüm kaygısını
arttırdığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Fakat bulguların daha fazla doğrulanmaya
ihtiyacı vardır. Aynı zamanda grup terapilerinin bireysel terapilere oranla daha
etkili olduğuna dair çalışmaların varlığı dikkat çekse de bu konuda özelleşmiş
araştırmalara gereksinim duyulmaktadır. Ölüm kaygısının kişilerde anksiyete,
stres, depresyonun artışına sebep olduğu bu durumun da gelecekte yapılacak
araştırmalarda Bilişsel Davranışçı destekli Varoluşçu Grup Terapilerinin yer
alma ihtimalini arttırmaktadır.