Sağlık Bilimlerinde Öncü ve Çağdaş Çalışmalar, Dr. Öğr. Üyesi Taner Aksu, Editör, Duvar Yayınevi, İzmir, ss.11-22, 2023
Kaliteli sağlık hizmetinin en önemli göstergelerinden biri hasta güvenliğidir.
Bundan dolayı yataklı tedavi kurumlarında tanı ve tedavi süreleri boyunca
hastaların güvenliğinin sağlanması tüm sağlık çalışanları ve yöneticileri
tarafından büyük önem arz etmekte olup, her çalışanın dikkatle üzerinde durması
gereken bir konudur.
Hastanelerde güvenli ortamın sağlanarak devam ettirilmesi ile hastayı ikincil
yaralanmalardan korumak hemşirenin ve diğer sağlık çalışanlarının en önemli
yasal ve etik sorumluluklarından biridir. Hastanelerde en sık görülen ikincil
yaralanma nedenleri arasında düşmeler önemli bir yer tutmaktadır.
Düşme; ani ve istem dışı pozisyon değişikliği sonucu bir bireyin yere, bir
objeye, zemine ya da bulunduğu seviyeden daha düşük bir seviyeye inmesi olarak
tanımlanmaktadır. Düşmeler, bireyde yaralanma ve fonksiyon kayıplarına
dolayısı ile hastanede kalış süresinin uzamasına, tedavi maliyetinin artmasına,
yaşam kalitesinin azalmasına aynı zamanda hasta, hasta yakınları, bakım verenler
ve hastane personelinde anksiyete ve korku gelişmesine, stres ve kaygılarının
artmasına neden olmaktadır. Literatürlerde hastanelerde birçok faktörün neden
olduğu düşmelerin, tamamen önlenemeyeceği ancak uygulanacak etkin koruyucu
önlemler ile en aza indirilebileceği belirtilmektedir. Bu manada, öncelikle
hastalarda düşme risk düzeyinin belirlenmesi, düşme riskine katkıda bulunan
faktörlerin daha iyi anlaşılmasına ilişkin çalışmaların yapılması düşmelerin
önlenmesi bakımından son derece önemlidir. Özellikle hastaları düşmelerden
korumada kilit rolde olan hemşireler, diğer profesyonel ekip üyelerini ve
meslektaşlarını destekleyerek gerekli düzenlemeleri yapmaları, kaliteli bakımı
sağlamaları için düşmeleri önleme konusunda gerekli uygulamaları, eğitimleri ve
çalışmaları yapmalıdırlar.