Doğu ve Batı Sanatında Doğa Temsili: Kuş ve Çiçek Resmi ile Flaman Natürmortlarının Karşılaştırılması


Creative Commons License

İren C.

8. Uluslararası Rumeli Sempozyumu, İstanbul, Turkey, 01 February 2025, (Full Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: İstanbul
  • Country: Turkey
  • Istanbul Gelisim University Affiliated: Yes

Abstract

This study offers a comparative analysis of nature representations in Eastern and Western art through

bird-and-flower paintings (Huaniao Hua) and Flemish still-life paintings. In Chinese art, bird-andflower

paintings symbolize the cycles of nature, and their rich iconography reflects medicinal and

mythological meanings. Emerging as an independent genre during the Tang Dynasty, this artistic

form reached its peak during the Five Dynasties and Ten Kingdoms period through masters like

Huang Quan and Xu Xi. Huang Quan is known for his meticulous details and palace style (gongbi)

technique, while Xu Xi adopted a more expressive and freehand style (xieyi). In Western art, Flemish

still-life painting, which developed in the 17th century, reflects the influence of Protestantism by

seemingly removing overt religious symbols while subtly conveying the transient nature of life

(vanitas). Artists such as Jan Brueghel, Balthasar van der Ast, and Jan Weenix meticulously depicted

nature to convey themes of social status and wealth. Exotic flowers and hunting scenes, in particular,

reflect an idealized portrayal of aristocratic life. This comparative study highlights how the representation and symbolism of nature evolved differently within the artistic and cultural contexts

of the East and West.

Bu çalışma, Doğu ve Batı sanatında doğa temsillerini kuş ve çiçek resmi (Huaniao Hua) ile Flaman

natürmortları üzerinden karşılaştırmalı bir perspektifle incelemektedir. Çin sanatında kuş ve çiçek

resimleri, doğanın döngüsünü, tıbbi ve mitolojik anlamları içeren zengin bir sembolizm taşır. Tang

Hanedanlığı döneminde bağımsız bir tür olarak gelişen bu sanat, özellikle Beş Hanedan ve On Krallık

Dönemi’nde Huang Quan ve Xu Xi gibi ustalar aracılığıyla önemli bir estetik derinlik kazanmıştır.

Huang Quan, ince detayları ve saray tarzı (gongbi) tekniğiyle öne çıkarken, Xu Xi daha serbest ve

dışavurumcu (xieyi) bir üslup benimsemiştir. Batı sanatında ise 17. yüzyılda gelişen Flaman

natürmortları, Protestanlık etkisiyle dini sembollerden arındırılmış gibi görünse de, yaşamın

geçiciliğini (vanitas) vurgulayan derin anlamlar taşır. Jan Brueghel, Balthasar van der Ast ve Jan

Weenix gibi sanatçılar, doğayı titizlikle betimleyerek toplumsal statü ve zenginliği yansıtmışlardır.

Özellikle egzotik çiçekler ve av sahneleri, aristokrat yaşam biçimini idealize eden bir anlatı sunar. Bu

karşılaştırma, Doğu ve Batı sanatında doğanın temsili ve sembolizminin nasıl farklı sanatsal ve

kültürel bağlamlarda şekillendiğini göstermektedir.