in: TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜNCEL SORUNLARI 2, BAYRAÇ HÜSEYİN NACİ, DOĞAN EMRAH, Editor, Ekin Yayınevi, İstanbul, pp.126-152, 2024
Rekabet gücü kavramı, uluslararası düzeyde ülkelerin dış ticaret faaliyetlerindeki başarıları ölçerek gelişen bir kavram iken günümüzde ülke ekonomilerin büyüme, verimlilik, teknolojik gelişme ve yeşil ekonomi faaliyetleri ile ölçülebilen bir kavram haline gelmiştir. Türkiye ekonomisinde rekabet gücü kazanmak için 1980’lerin başında dış ticareti serbestleştiren ve özelleştirilmeyi teşvik eden politikalara ağırlık verilmiştir. Uygulanan iktisadi politikalar ekonomiye ivme kazandırsa da 1990’lı yıllarda artan kamu borçları, ekonomik krizler ve IMF ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda kemer sıkma politikaları ile ekonomik istikrarı kazanmaya çalışmak olmuştur. 2000’li yıllarda ise, rekabet gücünü artırmak için uygulanan makroekonomik istikrar politikaları, bankacılık reformları ve AB ile müzakere süreci ile büyümede ivme kazanmıştır. 2010 yılından itibaren dijitalleşmenin etkisiyle Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak amacıyla teknoloji ve inovasyona odaklandığı bir dönem olmuştur. Ar-Ge harcamaları artırılmış ve teknolojiye dayalı sektörlerde büyüme teşvik edilmiştir. Türkiye ekonomisinde dönemsel olarak kırılmalar meydana gelse de dinamik nüfusu, eğitim faaliyetleri ve teknolojik gelişmeler için yapılan çalışmalar gelecekteki stratejik vizyonu için büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada, öncelikle rekabet kavramı ve türleri ele alınarak, Türkiye'de rekabet gücünün gelişimi ve bu süreçte öncü sektörlerden biri olan teknolojinin rolü incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Dijital Dönüşüm, Rekabet Gücü, Teknolojik İlerlemeler.