İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI, İstanbul, 2024
“Türklerin Yerleşik Medeniyeti” kitap, Türk milleti tarihin bilinen ilk devirlerinden
itibaren büyük devletler kurup geniş coğrafyalara hükmetmişlerdir. Kurdukları
devletler ve medeniyetlerle tarihin akışını değiştirmişlerdir. Lakin Batılı
Türkologlara göre; Türkler göçebe bir millettir. Türkler ömürlerini at sırtında
ve keçeden çadırlarda geçirmişlerdir. Türkler tarafından kurulmuş yerleşik bir
medeniyet yoktur. Hâlbuki arkeolojik kazılarda bulunan maddi kültür öğeleri
bunun aksini göstermektedir. Kazılarda ortaya çıkarılan metal eşyalar, bu
eşyaların yapımındaki ustalık, Türklerin yerleşik medeniyete sahip bir millet
olduğunun delillerinden biridir.
Türklerin ata yurdu olan Orta Asya’nın merkezinde yer
alan Kazakistan, en eski çağlardan itibaren Türk milletin tarih boyunca meydana
getirdiği yerleşik medeniyetin örneklerini koynunda saklamaktadır. Günümüze
kadar yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular, Kazakistan
coğrafyasında kurulmuş olan yerleşik medeniyetin ne kadar gelişmiş olduğunu
ortaya koymaktadır. Söz konusu olan yerleşik medeniyet bulgularını Balasagun,
Otrar, İsficap, Yesi, Savran, Kumkent, Kültöbe, Ahırtas gibi tarihi şehirlerde
gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılardan müşahede etmek
mümkün. Bu kadar ileri seviyedeki bir medeniyeti göçebe hayat süren, sürekli
yer değiştiren bir milletin yapmış olması mümkün değildir. Bu medeniyeti ancak
yerleşik hayat süren ve bu hayatta da büyük gelişme kaydetmiş bir millet
meydana getirebilir.
Kazakça aslından Türkçeye tercüme etmiş olduğumuz bu
eser, Türklerin Orta Asya coğrafyasında oluşturmuş olduğu yerleşik medeniyetin
delillerini okuyucularına sunmaktadır. Eser, arkeolog ve tarihçi aynı zamanda
albay rütnesinde bir asker olan Prof. Dr. Vahit Hamzaulı ŞALEKENOV’un yıllarca
yapmış olduğu tarihi, arkeolojik araştırmaların neticesi olarak kaleme
alınmıştır. Eser, Türk milletinin ilk çağlardan itibaren göçebe bir millet
değil; yerleşik bir medeniyeti teşkil ettiğini delillerle ispat etmektedir.
“Türklerin
Yerleşik Medeniyeti” eser Türk milletinin
tarihinin yazılmasında araştırmacılara farklı açıdan yeni bir ışık tutacağı
kanaatindeyiz. Bu eserin Türk milletinin tarihinin doğru yazılmasına öncülük
edeceğini ümit ediyoruz.