16. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi 6-8 Aralık 2024, Adana, Adana, Türkiye, 6 - 08 Aralık 2024, ss.1303-1309
Bu çalışma, Eski Türkler ve Osmanlılar döneminde savaş stratejileri ve taktiklerini ifade
etmek için kullanılan terimlerin karşılaştırmalı dilsel incelemesini sunmaktadır. Araştırmanın
amacı, bu iki dönem arasındaki askeri terminolojinin etimolojik gelişimini ve Osmanlı
sahasında Eski Türkçe terimlerin hangilerinin korunduğunu, hangilerinin tercih edilmediğini
tespit etmektir. Çalışmanın ilk bölümünde, Eski Türkçede savaş taktik ve stratejilerini ifade
eden “yelme” (keşif birliği), “akıncı” (saldırı birlikleri) gibi terimler ve bu taktiklerin
işleyişinde rol alan “körüg” (casus), “ulak” (haberci), “kargu” (gözcü) gibi sözcükler ele
alınmıştır. İkinci bölümde ise Osmanlı dönemine ait, Türkçe kökenli terimlerin yanı sıra
Arapça “taktik” ve Farsça “dümdar” gibi yabancı kökenli terimler incelenmiştir. Osmanlıların
coğrafi ve teknik koşullara bağlı olarak geliştirdiği yeni strateji ve taktiklerin dilsel çeşitliliği
nasıl etkilediği üzerinde durulmuş; dönemin terminolojisi hem dil hem de strateji açısından
derinlemesine analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Türk askeri terminolojisinin etimolojik
gelişimi ve iki dönem arasındaki terminolojik süreklilik ele alınmış; değişimlerin kültürel ve
tarihi arka planı bağlamında dile yansıması ortaya konmuştur. Bu çalışma, askeri
terminolojinin dilsel ve stratejik boyutlarıyla çok katmanlı yapısını gözler önüne sermektedir.
This study presents a comparative linguistic analysis of the terms used to express warfare
strategies and tactics during the periods of the Old Turks and the Ottomans. The aim of the
research is to trace the etymological development of military terminology between these two
periods and to identify which Old Turkic terms were preserved or abandoned in the Ottoman
domain. The first section of the study examines terms in Old Turkic that denote warfare
strategies and tactics, such as yelme (reconnoitring patrol) and akıncı (raiding units), as well
as words related to the human elements involved in these strategies, including körüg (spy),
ulak (messenger), and kargu (watchman). The second section explores Ottoman-era
terminology, including both Turkish-origin terms and borrowed terms such as the Arabic
taktik (tactic) and the Persian dümdar (rear guard). The analysis focuses on how the linguistic
diversity of the Ottoman military terminology was influenced by the new strategies and
tactics developed in response to geographical and technical conditions. Ultimately, the study
examines the etymological development of Turkish military terminology and the continuity
between the two periods, highlighting how cultural and historical contexts shaped the
language. This research illustrates the multifaceted nature of military terminology in both its
linguistic and strategic dimensions.