14th International Artemis Scientific Research Congess, Bucuresti, Romanya, 28 - 30 Kasım 2025, ss.1-2, (Özet Bildiri)
Bu
çalışma, pandemi sonrası dönemde hızla değişen küresel ekonomik koşullar
bağlamında enflasyonun dönüşen doğasını incelemektedir. Geleneksel
makroekonomik yaklaşımlar, enflasyonu çoğunlukla talep baskısı veya parasal
genişleme ekseninde değerlendirmiştir. Ancak son yıllarda, enerji krizleri,
tedarik zinciri bozulmaları, iklim kaynaklı arz kesintileri ve jeopolitik
gerilimler gibi çoklu arz şokları, fiyat istikrarını yalnızca parasal bir
mesele olmaktan çıkarmıştır. Bu durum, “kalıcı belirsizlik” (persistent
uncertainty) döneminin kapılarını aralamaktadır.
Çalışmada,
bu dönüşümün üç boyutu ele alınmaktadır: i) yapısal boyut, üretim kapasitesi ve
arz güvenliği ekseninde kırılganlıkları; ii) davranışsal boyut, fiyatlama ve
beklenti kanallarında ortaya çıkan psikolojik etkileri; iii) politik boyut,
para ve maliye politikalarının koordinasyon gereksinimini vurgulamaktadır.
Özellikle “greedflation” tartışması, fiyat artışlarının yalnızca maliyet veya
talep kaynaklı olmadığını, aynı zamanda piyasa gücü ve kâr davranışlarıyla da
ilişkili olduğunu göstermektedir.
Türkiye
örneği üzerinden yapılan değerlendirmede, döviz kuru oynaklığı, enerji bağımlılığı
ve beklentilerdeki bozulma, enflasyonun kalıcılığını güçlendiren unsurlar
olarak öne çıkmaktadır. Sonuç olarak, çağdaş makroekonomik çerçeve, enflasyonu
yalnızca para arzının değil, ekonomik dayanıklılık ve beklenti yönetiminin bir
fonksiyonu olarak yeniden tanımlamak durumundadır.
This
study examines the changing nature of inflation in the context of rapidly
evolving global economic conditions in the post-pandemic era. Traditional
macroeconomic approaches have largely assessed inflation in terms of demand
pressures or monetary expansion. However, in recent years, multiple supply
shocks such as energy crises, supply chain disruptions, climate-induced supply
disruptions, and geopolitical tensions have made price stability more than just
a monetary issue. This situation opens the door to a new era referred to in the
literature as “persistent uncertainty.”
The
study addresses three dimensions of this transformation: i) the structural
dimension, focusing on vulnerabilities in production capacity and supply
security; ii) the behavioral dimension, highlighting the psychological effects
emerging in pricing and expectation channels; and iii) the political dimension,
emphasizing the need for coordination between monetary and fiscal policies. In
particular, the “greedflation” debate shows that price increases are not only
cost or demand-driven, but also related to market power and profit behavior.
In
the assessment based on the example of Turkey, exchange rate volatility, energy
dependence, and deterioration in expectations stand out as factors reinforcing
the persistence of inflation. Consequently, the contemporary macroeconomic
framework must redefine inflation not only as a function of money supply but
also as a function of economic resilience and expectation management.