INTERNATIONAL 9th SOCRATES HEALTH, ENGINEERING AND APPLIED SCIENCES CONGRESS, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Ağustos 2024, cilt.1, ss.267-276
Translasyonel tıp, biyo-tıbbın hayati öneme sahip yenilikçi bir bölümünü oluşturan, temel
bilimsel araştırma ve klinik tıptaki pratik uygulamalar arasındaki boşluğu kapatmayı amaçlayan
disiplinlerarası bir alandır. Bu alandaki çalışmaların ana hedefi, yeni teşhis ve tedavi yöntemleri
keşfetmek ve bu yöntemlerin labaratuvardan kliniğe mümkün olduğunca hızlı bir şekilde
geçişini sağlamaktır. Ayrıca geliştirilen yeni yöntemlerin toplumsal etki oluşturacak şekilde
sağlık uygulamalarına entegre olmasını hedefler. Translasyonel tıp çalışmalarında,
multidisipliner iş birliği önemli ve gerekli olarak görülmektedir. Bu süreç, çeşitli alanlardan
bireylerin uzmanlığını gerektirir, bunlar arasında temel bilim insanları, klinik araştırmacılar,
biyoinformatikçiler, istatistikçiler ve hatta politika yapıcılar bulunur. Her üye, araştırma
sürecini geliştirebilecek benzersiz öngörüler ve bakış açıları getirir. Bu bağlamda
multidisipliner klinik çalışmalar, yeni tedavilerin insanlardaki güvenliğini ve etkinliğini test
etmeye yardımcı oldukları için translasyonel tıpta hayati bir rol oynamaktadır. Translayonel
tıbbın ve ilişikili teknolojilerin en sık kullanıldığı alanlardan birisi ortopedik çalışmalardır.
Ortopedik operasyonlar göz önüne alındığında, bazı hastalıkların tedavisi için laboratuvar
hayvanlarında modelleme yoluna gidilir. Modellemelerdeki asıl hedef insanda görülen
patolojik durumlara yaklaşımın ve hastalığa yönelik tedavi yöntemlerinin en etkili şekilde tespit
edilmesidir. Ayrıca insan hastalıklarındaki bilinmeyenler hakkında bilim insanlarının sorması
gereken tüm soruları insan hastaları inceleyerek cevaplamak mümkün değildir. Ancak
araştırmacılar öncelikle geniş çapta oluşturulan hipotezler arasında geçiş yapacak, deneysel tıp
birimlerindeki küçük birey gruplarının derin fenotiplemesi tarafından doğrulanan ve ardından
yenilikçi klinik denemelerin tasarımını yönlendiren bir model sistem olarak insanı
kullanabilmeyi amaçlamaktadır. Bunla birlikte insan denekler kullanılarak bilimsel bir amaca
ulaşılamamasının etik, pratik veya bilimsel nedenleri vardır ve bu durumlarda bir hayvan
modelinin kullanılması daha uygundur. Ortopedi modelleme çalışmalarındaki güncel
yöntemlerden birisi mikron ölçekli bilgisayarlı tomografidir ( Micro-CT). Bu yöntem mikron (µm) ölçeğinde küçük nesnelerin detaylı üç boyutlu görüntülerini oluşturmak için kullanılan
yüksek çözünürlüklü bir görüntüleme tekniğidir. Hücre ve doku düzeyinde histomorfolojiden
üç boyutlu yapıların geniş bir bilgi yelpazesini derleyerek daha geniş bir bilgi yelpazesine
ulaşmayı sağlar. Mikro-CT 3D görüntüleri ve özel histomorfolojik tekniklerle 2D kesitleri
ilişkilendirerek, histolojik yapıların tanımlanmasını ve daha sonraki çalışmalar için
kullanılabilecek bir veri setinin oluşturulmasını sağlamak mümkündür. Yapay zeka (AI), insan
zekasının simülasyonu, genişletilmesi ve geliştirilmesi için bilgisayar teknolojisini kullanan
yeni bir teknik disiplindir. Yeni yapay zeka teknolojisinin yardımıyla görüntüleme
tekniklerinden elde edilen verilerin analiziyle hastalıkları tespit etme ve teşhis koyma
konusunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin, MRI veya CT taramalarından elde edilen
görüntüler üzerinde yapay zeka algoritmaları, kanser gibi hastalıkları erken aşamalarda tespit
edebilir. Bu sentez, translasyonel anatomi, ileri görüntüleme teknikleri ve son yeniliklerin
hayvan modelleri