CUMHURİYET DÖNEMİNDE DİL VE DİL POLİTİKALARI


Creative Commons License

Maral T.

5. Uluslararası 29 Ekim Bilimsel Araştırmalar Sempozyumu, Adana, Türkiye, 29 - 30 Ekim 2023, ss.94-95

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Adana
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.94-95
  • İstanbul Gelişim Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 yılında kuruluşundan bu yana, dil ve dil politikaları ülkenin kültürel ve toplumsal evriminde önemli bir rol oynamıştır. Cumhuriyetin kurucusu ve ilk

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, dil politikalarını şekillendirirken Türk milletinin birliğini ve modernleşmesini temel hedefler olarak belirlemiştir. Bu dönemde dil politikaları,

resmi dilin standardizasyonu, eğitim sisteminde Türkçenin öne çıkarılması ve toplumun dil kullanımında dönüşümünü içermiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Osmanlıca yerine Türkçenin kullanılması teşvik edilmiş ve 1928'de Türk alfabesi kabul edilmiştir. Böylece, Türkçenin yazılı ve sözlü iletişimde standartlaşması amaçlanmıştır. Dildeki bu değişiklikler, toplumun eğitim sisteminden, medyaya kadar birçok alanda hissedilmiştir. Dil politikaları, sadece yazılı dilde değil aynı zamanda ağızlar arasındaki farklılıkları da ele almıştır. Bu, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde konuşulan ağızların kaybolmaması ve zengin bir kültürel mirasın sürdürülmesi amacıyla yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde dil politikalarının en önemli sonuçlarından biri eğitim sistemine yansımıştır.

Türkçenin eğitim dili olarak benimsenmesi, daha fazla insanın eğitim almasını ve okuryazarlık seviyelerinin artmasını teşvik etmiştir. Bu da Türkiye'nin modernleşme yolunda önemli bir adım olmuştur. Ancak, dil politikaları bazen tartışmalı olmuş ve eleştirilere maruz kalmıştır. Bazıları, bu politikaların farklı kültürel grupları ve azınlıkları dışladığını veya asimile etmeye çalıştığını öne sürmüştür. Diğerleri ise, bu politikaların Türk ulusal kimliğini güçlendirdiğini ve birliği sağladığını savunmuştur. Cumhuriyet Dönemi'nde gerçekleşen dil reformu, Türkiye'deki medya sektörünü önemli ölçüde etkilemiş ve desteklenmiştir. Dil reformunun temel amacı, Türk milletinin birliğini sağlamak ve ülkeyi modernleştirmek için dilde standartlaşmayı teşvik etmek olduğundan, medya bu hedeflere hizmet eden bir araç olarak görülmüştür. Cumhuriyet Dönemi'nde Türk gazeteleri, dil reformunun hızla yayılmasına ve benimsenmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Gazeteler, Türk alfabesinin kabulü, Osmanlıcadan Türkçeye geçiş ve yazılı iletişimde dilin standardizasyonu gibi önemli adımları kamuoyuna duyurarak toplumun dildeki değişimlere hızla uyum sağlamasına yardımcı olmuştur.

Sonuç olarak, Cumhuriyet Dönemi'nde dil ve dil politikaları Türkiye'nin toplumsal ve kültürel evriminde önemli bir rol oynamıştır. Dil politikaları, Türkiye'nin modern bir ulus devlet olma yolundaki çabalarının bir yansımasıdır ve bu politikaların etkisi hala günümüzde hissedilmektedir. Cumhuriyet Dönemi'ndeki dil reformu, gazetelerin büyük bir araç olarak

kullanıldığı ve desteklendiği bir süreç olmuştur. Gazeteler, dildeki değişimleri hızlandırarak toplumun bu değişikliklere daha kolay uyum sağlamasına ve Türk milletinin birliğini

güçlendirmesine yardımcı olmuştur.