SAĞLIK SEKTÖRÜNDE UYGULANAN İLAÇ PAZARLAMA FAALİYETLERİNİN HEKİMLER TARAFINDA


Creative Commons License

Pak S.

SOSYAL BİLİMLERDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR DERGİSİ , cilt.1, sa.2, ss.95-111, 2025 (Hakemli Dergi)

Özet

Bu araştırma, sağlık sektöründe ilaç pazarlama faaliyetleri sırasında ortaya çıkan etik sorunları belirlemek ve hekimlerin bu süreçlere ilişkin tutumlarını analiz ederek çözüm önerileri geliştirmek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 280 hekim oluşturmuştur. Katılımcılara dört bölümden oluşan bir anket uygulanmıştır: demografik bilgi formu, ilaç pazarlamasına yönelik etik kurallar algı ölçeği (20 maddelik 5’li Likert), etik değerlendirme ölçeği (5 maddelik ikili ölçek), bilinen-duyulan davranışlara yönelik değerlendirme ölçeği (5 maddelik Likert) ve uygulamalara ilişkin gözlemsel sorular. Verilerin analizinde Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleriyle normallik incelenmiş; dağılımın normal olmaması nedeniyle nonparametrik testler tercih edilmiştir. İkili grup karşılaştırmalarında Mann-Whitney U, birden fazla grup için KruskalWallis testi uygulanmış; anlamlı farkların kaynağı ortalama sıra (mean rank) değerleriyle yorumlanmıştır. Bulgulara göre hekimlerin %93,2’si, “belirli bir ilacın reçetelenmesi karşılığında menfaat sağlanmasını” etik dışı bulmuştur. Katılımcıların %78,9’u küçük hediyeleri veya ilaç numunelerini kabul edilebilir görürken, %70,7’si bilimsel toplantılara ilaç firmalarının maddi destek sağlamasını etik olarak uygun değerlendirmiştir. Ayrıca hekimlerin %67,5’i, firmaların hastanelere demirbaş veya sarf malzemesi desteğini etik bulmuştur. Bununla birlikte genç hekimlerin (%20- 29 yaş) firma desteğini daha doğal karşıladığı, ileri yaş gruplarının ise daha temkinli davrandığı belirlenmiştir (p <0,05). Çalışma, hekimlerin genel olarak yüksek düzeyde etik farkındalığa sahip olduklarını, ancak sağlık kurumlarındaki yapısal kısıtlar nedeniyle ilaç firmalarına yönelik “zorunlu etik esneklik” geliştirdiklerini göstermektedir. Bu bulgular, Türkiye’de hekim-ilaç şirketi ilişkilerinin yalnızca bireysel etik değil, aynı zamanda kurumsal kaynak yönetimi boyutunda da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Elde edilen sonuçlar, etik eğitim programları ve sağlık politikaları açısından gelecekteki araştırmalara yön verecek niteliktedir. Anahtar Kelimeler: İlaç Pazarlama, Etik, Tıbbi Satış Temsilcileri.