4th International Congress on Agriculture, Environment and Health, Aydın, Türkiye, 20 - 22 Mayıs 2021, cilt.2, ss.222
Avokado, özellikle tropik ve subtropik bölgelerde yetişen, Lauraceae familyasına ait olan ve
Persea Americana Mill olarak da bilinen bir meyvedir. Avokado meyvesinin hem mezokarp
hem de çekirdek kısımları yağ içerse de, çekirdekte bulunan yağın düşük miktarda (~%2)
olması nedeniyle ticari avokado yağı genellikle mezokarp kısmından elde edilmektedir.
Avokado yağı hem yüksek ısıl işlem ve organik çözgenler kullanılmadan sızma avokado yağı
şeklinde, hem de çözgenler ve sıcaklık uygulaması gerektiren prosesler kullanılarak ham
avokado yağı şeklinde üretilebilmektedir. Sızma avokado yağı özellikle içerdiği tekli doymamış
yağ asidi (oleik asit, >%50) miktarı ile karakterize edilmekte ve bu yönüyle zeytinyağına
benzetilmektedir. Oleik asitten sonra avokado yağının yapısında en bol miktarda bulunan yağ
asitleri sırasıyla linoleik asit ve palmitik asittir. Avokado yağı ayrıca yapısında á-, β-, ã- ve Δtokoferoller ile sterollerden başlıca sitosterol (~3023 μg/g), Δ-5-avenasterol (215 μg/g),
kampesterol (187 μg/g) ve stigmasterolleri içermektedir. Bununla birlikte karotenoitlerden
lutein (1.6 μg/g), neoksantin (0.2 μg/g), anteraksantin (<0.5 μg/g) ve violaksantin (<0.5 μg/g)
ile farklı fenolik ve uçucu bileşenleri de yapısında bulundurmaktadır. Avokado yağı kolesterol,
kardiyometabolik rahatsızlıklar, diyabet ve karaciğer üzerine olan olumlu ve düzenleyici
etkilerinin yanısıra antimikrobiyal etkisi nedeniyle özellikle son yıllarda fonksiyonel yağ
kaynağı olarak gıda endüstrisinde yaygın kullanım alanı bulmaktadır. Avokado yağı genellikle
doğrudan tüketim için satışa sunulsa da gıda endüstrisinde avokado yağının nanoemülsiyonların
üretiminde, yeniden yapılandırılmış lipitlerin üretiminde ve biyobozunur polimerlerin
üretiminde kullanımına yönelik uygulamalar bulunmaktadır.